🦔 Istiklal Marşı Nın Kabulü Şiiri
İstiklalMarşı Şiiri. İstiklal Marşı’nın Kabulü Afişleri, Resimleri. Bir cevap yazın Cevabı iptal et. E-posta hesabınız yayımlanmayacak.
İstiklâl Marşı'nın Kabulü. 'O şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır.. Allah, bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın.'. #MehmetAkifErsoy.
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü. ”Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” diyen milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy‘u rahmetle anıyoruz. 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilen İstiklal Marşımızın kabulünün 99.yıldönümü kutlu olsun. Çatalağaç Köyü Derneği Yönetim Kurulu.
Tokatta; 1921 yılında kabul edilerek İstiklal Marşı olarak ilan edilen marşın 99. Yıl dönümü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma programı düzenlendi. İstiklâl Marşı yazılma sürecinin sahnelendiği skeç beğeni toplarken programda Tokat Valisi Ozan Balcı gençlere "Asımın nesli olmak zamanın ruhunu iyi okumaktır" diyerek okumaları nasihatinde bulundu
İstiklâl Marşı (Osmanlı Türkçesi: استقلال مارشى ), Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin millî marşı. Güftesi, Anadolu’da Millî Mücadele’nin devam ettiği sırada Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınmış şiir. Şairin Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin
O şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. O şiiri bir daha yazmak için o günleri görmek, yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O şiir milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur” der. İlk mecliste hiçbir konuşma, hiçbir hareket İstiklâl Marşı kadar alkışlanmamıştır.
12Mart İstiklâl Marşı ın Kabulü dolayısıyla düzenlenen programa hoş geldiniz. Sayın .; 1-Büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizin manevi huzurunda, sizleri bir dakikalık saygı duruşuna ve akabinde İstiklal Marşımızı okumaya davet ediyorum. Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
İstiklal Marşının Kabulü Şiiri Çarpışıyordu yurdun dört yanında Mehmetçikler Can veriyordu milleti için birer birer 27 Şubat 2019 by admin · Published 27 Şubat 2019
İstiklâl Marşı. Sözlerini Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklâl Marşı 12 Mart 1921’de TBMM’de İstiklâl Marşı olarak kabul edildi. Marşın bestesini ise Zeki Güngör gerçekleştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı Milli Marş için bir yarışma düzenlemişti. 500 Lira ödüllü bu yarışmaya, 500’den fazla şair, 724
hBbqGU. Türk Kurtuluş Savaşı, ülke bütünlüğünü korumak, ulusal egemenliğe dayalı, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak için bütün ulus olarak girişilmiş, çok cepheli bir savaştır. Kurtuluş Savaşı, 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması sonucunda Osmanlı Devleti’ni yok eden, Türklere yaşam hakkı tanımayan Türk milletinin bir ölüm-kalım mücadelesi olarak başlamıştır. Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Boğazlar İngilizlerin kontrolüne geçti. İngilizler tarafından Çanakkale, Musul, Batum, Antep, Konya, Maraş, Samsun, Bilecik, Merzifon, Urla ve Kars işgal edilmişti. Fransızlar ise Trakya’daki demiryolunun önemli istasyonlarını, Dörtyol, Mersin, Adana ve Afyon istasyonunu işgal altına aldı. İngilizler tarafından işgal edilen, Güney Doğu’daki bazı iller daha sonradan Fransızlara terk edilmişti. İtalyanlar ise kıyı kesimi olan bölgelerimiz Bodrum, Kuşadası, Antalya, Fethiye ve Marmaris’i işgal etmişlerdi. Konya ve Akşehir’e de asker yollamaları beraberinde Mondros Mütarekesi’nin Doğu Anadolu’da 6 vilayetin Ermenilere bırakılacağını belirten maddesi Ermenileri harekete geçirdi. Ermeniler kurdukları Alaylarla Doğu Anadolu’da yayılmaya ve bölgedeki Türklere karşı zulüm ve baskı uygulamaya başlamışlardı. Kozan, Osmaniye, Mersin ve Adana’ya Fransızlarla birlikte Ermeni çetecileri de geldi. Bu gibi korkunç kayıplar verilmişti savaş esnasında. Ancak Türk ordusu azimli bir şekilde vatanı için savaşmıştır ve topraklarının büyük bir kısmını düşmanın elinden geri almıştır. Binlerce kayıpların verildiği ülkenin korkunç bir dönemde olduğu zaman Mehmet Akif Ersoy duvarlara aklına gelen mısraları yazmaktaydı. Savaşın ortasındayken ilham almış bir adam Mehmet Akif vatanını anlatan 10 kıtalık bir şiir yazmıştı bu şiir, şairin Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin becerisine yüreğine olan güvenini ve Türk milletinin bağımsızlığına, hakkına, dinine olan bağlılığını anlatır. Bu Yazının İçindeki Başlıklar Mehmet Akif Ersoy Kimdir?İstiklal Marşı Tarihiİstiklal Marşı Kabulü Ne Zaman ve Nasıl Gerçekleşti?İstiklal Marşı’nın Sözleri 1o Kıtaİstiklal Marşı Nasıl Söylenir?İstiklal Marşı’nın Anlamı Mehmet Akif Ersoy Kimdir? Kısaca Mehmet Akif Ersoy kimdir? 20 Aralık 1873’te İstanbul’da Fatih’in Sarıgüzel semtinin Nasuh Mahallesi’nde doğmuştur. Hayatı boyunca şair, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, Kur’an mütercimi ve siyasetçi olacak şekilde çeşitli bir meslek hayatına sahip olmuştur. Mehmet Akif’in babası Mehmet Tahir Efendi Fatih Medresesi müderrislerindendir ve Osmanlı Devleti’ne bağlı Arnavutluk’un İpek kazasına bağlı Şuşise Köyü’nden İstanbul’a gelmiştir. Ersoy’un annesi Emine Cemile Hanım ise Buharalı olan Mehmet Efendi’nin kızıdır ve Samsun’da doğmuştur. Mehmet Tahir Efendi, başta ona ebced hesabıyla doğduğu yıl olan 1290’a karşılık gelen Rağıf ismini vermiş olsa da zaman içinde çevresi tarafından Akif olarak çağrılmaya başladı. Akif’in bir de Nuriye adında bir kız kardeşi vardı. Çocukluğu Osmanlı Devleti’nin “hasta adam” olarak nitelendirildiği döneme denk gelmişti. 1878 yılında, daha 4 yaşındayken Fatih’te bulunan Emir Buhari Mahalle Mektebi’ne başladı. Burada iki yıl eğitim gördü ve ardından Fatih İbtidaisi’ne geçti. Ayrıca aynı yıl içinde babası ona Arapça dersleri de vermeye başlamıştır. Babasının yazın Emin Paşa’nın çocuklarına ders veriyordu dolayısıyla Mehmet Akif Emin Paşa’nın çocuklarıyla arkadaşlık kurdu. Mehmet Akif, 1882 yılında ilköğretimini tamamlamıştır ve Fatih Merkez Rüştiyesi’ne başlamıştır. Ayrıca Fatih Camii’sinde Esad Dede’nin İran Edebiyatı derslerine de katılım gösteriyordu. Lise eğitiminde Mülkiye’nin İdadi bölümünde başladıktan sonra yüksek bölümünden devam etti. Kısa bir süre sonra maalesef ki evleri yandı ve babasının vefat etti bu sebeplerden ötürü okula devam edemedi ve sivil veterinerlik okulu olan Baytar Mektebi’ne geçti. Mehmet Akif Ersoy şiire olan ilgisiyle bu dönemde tanıştı. İlk şiirlerini bu dönemde yazmaya başladı. 1908 yılı itibariyle aruz ölçüsüyle hikayeler yazmaya başlamıştı. Hikayelerinde genelde halkın dert ve sıkıntılarını konu almaktaydı. Balkan Savaşı yılları sonrasında da destansı şiirler yazmaya başlamıştı. Büyük destanlarından ilki “Çanakkale Şehitleri’ne” isimli şiiridir. Bursa’nın işgali üstüne yazmış olduğu “Bülbül“ adlı şiiri ise ikinci büyük destanıdır. Üçüncü olarak en büyük destanı olan İstiklâl Marşı’nı yazarak İstiklâl Savaşı’nı anlatmıştır. Şiirlerini yazdığı en ünlü eseri olan Safahat Türkiye’de 1924 yılında basıldı. Mehmet Âkif Ersoy “Sanat, sanat içindir” görüşüne karşı çıkarak daha çok dinî yönden ağırlıklı olan bir edebiyat tarzını benimsemiştir. Edebiyat dili olarak ise Millî Edebiyat akımına karşı çıkmış ve edebiyatta Batılılaşma konusu üzerinde Tevfik Fikret ile çatışmaya düşmüştür. İstiklal Marşı Tarihi Türk Kurtuluş Savaşı’nın başlarında, İstiklâl Harbi’nin kazanıldığında milli bir ruh oluşturma imkanını sağlamak amacıyla Maarif Vekaleti tarafından 1921’de bir güfte yarışması düzenlenmişti. Bu yarışmaya toplamda 724 şiir katılmıştır. O dönemde Burdur milletvekili olan Mehmet Akif Ersoy kazanacak olan şiire 500 lira para ödülü konduğundan başta yarışmaya katılmak istememişti. Maarif Vekili olan Hamdullah Suphi’nin ısrarları üstüne, Ankara’daki Taceddin Dergahı’nda yazmış olduğu ve İstiklal Harbi’ni verecek olan Türk Ordusu’na hitap ettiği şiiriyle yarışmaya katılmıştır. Elemeler yapılmış ve sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 12 Mart 1921 tarihinde verdiği oturumda, bazı mebusları itirazlar etmiş olsalar da buna rağmen Mehmet Âkif’in yazdığı şiir coşkulu alkışlar eşliğinde kabul edilmiştir. Mecliste İstiklâl Marşı’nı okuyan ilk kişi o dönemin Milli Eğitim Bakanı olan Hamdullah Suphi Tanrıöverdir. Son şiir gönderme tarihi olan 23 Aralık 1920’den sonra Eğitim Bakanlığı güfteleri incelemiş fakat hiçbirini İstiklal Marşı olmaya layık görmemiştir. Mehmet Akif, Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey’in kendisine yazmış olduğu 5 Şubat 1921 tarihli davet mektubunun ardından fikrini değiştirdi ve Ankara’daki Taceddin Dergahı’ndaki odasında, Türk Ordusuna hitap ettiği şiiri kaleme alıp bakanlığa teslim etmiştir. Hamdullah Suphi Bey, Mehmet Âkif’in şiirinin önce cephede askerler arasında okunma¬sına karar verdi. Şiir Batı Cephesi Komutanlığına gönderildi ve askerler tarafından çok beğenildi. Ön elemeyi yedi şiir geçmişti 12 Mart 1921’de Mustafa Kemalin başkanı olduğu meclis oturumunda tartışmaya açıldı. Mehmet Âkif’in şiiri meclis kürsüsünde Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu ve Şiir okunurken milletvekilleri çok büyük bir heyacana kapılıp diğer şiirlerin okunmasına bile gerek görmemişlerdi. Bazı mebuslar bu duruma itiraz ettiler ancak buna rağmen yine de Mehmet Akif Ersoy’un şiiri mecliste coşkulu alkışlarla kabul edilmiştir. Güfteye gelmiş olan en sert eleştiri Kâzım Karabekir’den geldi. Kâzım Karabekir, 26 Temmuz 1922’de Bakanlar Kurulu Başkanı Rauf Bey’e yazdığı mektupta yarışma sonucunun iptal edilmesini istediğini yazmış ve ayrıca eleştirilerini listelemiştir. Eleştirilere karşılık olarak güftede bir değişikliğe gidilmedi ve Paşa da bu konuda ısrarcı olmadı. İstiklâl Marşı, 17 Şubat 1921 tarihinde Hâkimiyet-i Milliye ve Sebilürreşad gazetelerinde yer almıştır, on iki gün sonra ise Konya’da Öğüt gazetesinde yayınlanmıştır. Mehmet Âkif Ersoy İstiklâl Marşı’nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat’a dahil etmemiş ve İstiklâl Marşı’nın Türk Milleti’nin eseri olduğunu halka duyurmuştur. İstiklal Marşı Kabulü Ne Zaman ve Nasıl Gerçekleşti? Mehmet Âkif, Ersoy İstiklal Marşı’nın kabul edilmesiyle kazandığı beş yüz lira olan ödülü yoksul kadın ve çocuklara iş öğreterek yoksulluklarına son vermek için kurulmuş olan Darülmesai’ye bağışlamıştır. Şair ayrıca, İstiklâl Marşı’nın Türk Milleti’nin eseri olduğunu belirtmiş ve İstiklâl Marşı’nın güftesini, içinde şiirlerini topladığı Safahat eserine dahil etmeyeceğini söylemiştir. Ülke savaş içerisinde olduğundan dolayı, Mehmet Âkif’in İstiklal Marşı şiirinin bestelenmesi iki sene ertelendi; 1923 yılı 12 Şubat tarihinde İstanbul Maarif Müdürlüğü’ne beste yarışması başlatma görevi verilmiştir. Şiirin bestelenmesi adına ikinci bir yarışma daha açılmıştı ve bu yarışmaya 24 besteci katılım göstermişti. Ülke zor koşullar içinde bulunması sebebiyle sonucu belirleyecek herhangi bir değerlendirme yapılamamıştı. Dolayısıyla güfte, ülkenin farklı yerlerinde başka başka bestelerle okunmaya başlanmıştı. Edirne’de Ahmet Yekta Bey’in bestesi, Ankara’da Osman Zeki Bey’inki, İstanbul’da Ali Rıfat Bey ve Zati Bey’in, İzmir’de ise İsmail Zühtü Bey’in besteleri okunmaktaydı. 1924 yılında seçici kurul Ankara’da toplanarak, Ali Rıfat Çağatay’ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındı ancak sonrasında 1930’da değiştirilerek, o dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi olan Osman Zeki Üngör’ün 1922’de hazırlamış olduğu bugünkü İstiklal Marşı bestesi yürürlüğe konmuştur ve toplamda dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşan marşın armonilemesini Edgar Manas, bando düzenlemesini de İhsan Servet Künçer üstlenmiştir. Osman Zeki Üngör’ün yakın dostu olan Cemal Reşit Rey ile birlikte yapılmış olan bir röportajda da kendisi de belirtmiştir ki aslında bu beste başka bir güfte üzerine yapılmıştır ve bestelenirken İstiklal Marşı olması düşünülmemiştir. Söz ve melodide yer yer görülen uyum Prozodi eksikliğinin örnek olarak “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” mısrası ezgili okunduğunda “şafaklarda” sözcüğü iki müzikal cümle arasında bölünmektedir. asıl nedeni de budur. İstiklal Marşı’nın Sözleri 1o Kıta Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal… Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal! Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va’dettigi günler hakk’ın… Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı Düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şuheda fışkıracak toprağı sıksan şuheda! Canı, cananı bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na’şım; O zaman yükselerek arsa değer belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal! Dinleme Önerisi İstiklal Marşı dinlemek için Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı sayfasını ziyaret edebilirsiniz. İstiklal Marşı Nasıl Söylenir? Protokol gereğince günümüzde yalnızca ilk iki dörtlük beste eşliğinde İstiklâl Marşı olarak söylenmektedir. Okullarda pazartesi ve cuma günleri öğrenciler tarafından söylenmektedir. Bunun dışında milli bayramlarda ve törenlerde anma, devlet başkanlarına yapılan karşılama vb. ulusal spor karşılaşmalarında ve yine ulusal bir başarı elde edilmiş katılım gösterilmiş ortamlar gibi yerlerde İstiklal Marşı gür bir sesle okunur. Türk halkı bu marşı duyduğunda nerede olursa olsun hazır ola geçer ve marşı okur. İstiklal Marşı Notası İstiklal Marşı notasını bilgisayarınıza pdf olarak indirmek için Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı sayfasını ziyaret edebilirsiniz. İstiklal Marşı’nın Anlamı İstiklal Marşı ne anlatıyor? Görüldüğü üzere Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmış olan İstiklal Marşı büyük bir milliyetçilik duygusuyla yazılmış bir şiirdir. İlk iki kıtada Türk bayrağına olan sevgi ve inanç anlatılırken üçüncü ve dördüncü kıta daha çok askerlere ve halka yönlendirilmiştir. Milletin savaştan korkmadığını ve düşmana karşı dik durduğunu anlatmaktadır. Tek cümleye indirgenmesi gerekirse “Hiçbir güç bizi durduramaz” denebilir. Beşinci kıtaya bakıldığında şair her ne pahasına olursa olsun her koşulda halk bütün benliğini vererek vatanı korumalı ve bu fedakarlıkların hakkı ödenecektir demekte. Altıncı kıtada “Bastığın yeri toprak diye geçme tanı” derken aslında bu topraklarda ne kadar kan ve emek olduğu anlatılmakta. Kısacası bu kıtada, ülkede yaşanılmış onca savaştan sonra bu durumun farkındalığının her daim kalması gerektiğinden bahsedilmekte. Yedinci ve sekizinci kıtanın konusu ise vatan sevgisini anlatır yoğunlukta Vatan bize ait ve onu kaybetmeyeceğiz bu topraklar bizim hakkımız ve burada biz yaşayacağız şeklinde bir anlam çıkarılabilir. Son olarak dokuzuncu ve onuncu kıta bütün şiiri özetler nitelikte. Artık topraklar kazanılsın, Türk bayrağı dalgalansın şeklinde bir sonuca bağlandığı görülmektedir. Bu şiir bütün halka ilham ve cesaret verici olduğundan Türkiye’nin milli marşı olmaya layık görülmüştür. Mehmet Akif Ersoy başta yarışmaya katılmayı red etse bile en sonunda katılmış ve İstiklal Marşı bugüne kadar ulaşmıştır. Türk milleti üzerinde hala aynı gurur verici etkiyi bırakmaktadır. Not Bu konuyla ilgili olarak Milli Mücadele Nedir? Milli Mücadele Kahramanları başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Anasayfa Galeri Edebiyat İstiklal Marşı yarışmasında finale kalan şiirler Milli marşlar, bir ülkenin bağımsızlığının, özgürlüğünün ve gücünün simgesidir. Ülkelerin yaşadıkları zor dönemlerde milletleri birbirine bağlayan milli marşlar, ilk kez İngiltere'de ortaya çıktı, Tanzimat ile birlikte Osmanlı'da da yerini aldı. Ülkemizin çetin bir mücadele verdiği dönemlerde halka heyecan aşılayacak ve millete kendi gücünü gösterecek bir milli marş yazılması istenmiş bu sebeple İstiklal Marşı yazma müsabakası düzenlenmişti. Peki, finale kalan ve meclise sunulan diğer 6 şiir hangileriydi? Gelin, sömürgeci güçlere karşı boyun eğmeyen bir direniş destanı İstiklal Marşı'mızın gücünü daha da fazla kanıtlayan şiirlere yakından bakalım… Giriş Tarihi 1550 Güncelleme Tarihi 1111 Sesli dinlemek için tıklayınız. 1 13 MİLLİ MÜCADELE RUHUNU YANSITACAK BİR MARŞ 🔶Türklerde marşlar askeri hayatla paralel olarak eski bir tarihe uzanıyorsa da bugünkü manada marşların ortaya çıkması ilk kez 19. yüzyılda İkinci Mahmud'un Yeniçeri ve mehter teşkilatını kaldırıp yerine askeri bandoyu kurmasıyla başladı. 🔶Her padişah tahta çıktığında kendi marşını hazırlatmış ve sultanların tahtta kalma süreleri boyunca devlet marşı olarak kabul edilmişti. 🔶Osmanlı'nın çetin bir mücadele verdiği dönemlerde halka heyecan aşılayacak ve millete kendi gücünü gösterecek bir İstiklal Marşı yazılması gündeme geldi. Milli Mücadele'nin en zorlu dönemlerinde tüm imkansızlıklara rağmen tek yürek olan bir milleti ayakta tutacak manevi bir güce ihtiyaç vardı. Her bir dizesinde bağımsızlığın terennüm edildiği İstiklal Marşı'nın hazırlanması için çalışmalara başlandı. 🔶Genel Kurmay, Milli Eğitim Bakanlığına müracaat ederek "Bu savaşımızın manasını anlatacak, halka ve askere heyecan verecek ve diğer milletlerde bulunan milli marşlara denk olacak bir marş" istedi. Bakanlık bu isteği genelge ile bildirmenin yanında gazeteler ilan vererek " Birinci seçilenin sözlerine 500 ve bestesine 500 lira olmak üzere mükafat" koyarak bir müsabaka açtı. x 🎵Osmanlı padişahlarının marşları 2 13 HAKİMİYET-İ MİLLİYE GAZETESİNDE YARIŞMA DUYURUSU YAPILDI 🔶Yarışma, Hakimiyet-i Milliyet gazetesinin 25 Ekim 1920 tarihli manşetlerinde ilan edildi. Yarışma konusunda bilgi verilmek üzere şairlere mektup, okullara da genelge gönderildi. 🔶 Yarışma için belirlenen son katılım tarihi 23 Aralık 1920'ydi. Bu tarihe kadar yarışmaya 700'den fazla eser katıldı. 🔶İstiklal duygusunun en iyi şekilde yansıtılacağı bir eser aranıyordu. Fakat gönderilen 700'ün üzerindeki metinden heyecan uyandıracak bir şiire rastlanmadı. Bunun üzerine dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi Mehmet Akif'e 5 Şubat 1921 tarihli bir mektup yazarak İstiklal Marşı yazması hususunda ikna etmeye çalıştı. "Pek aziz ve muhterem efendim, İstiklâl Marşı için açılan yarışmaya katılmamanızdaki sebebin giderilmesi için pek çok tedbirler vardır. Amacımıza ulaşmamız için yüce üstat kişiliğinizin istenen şiiri yazması, son çare olarak kalmıştır. Asaletli endişenizin gerektirdiği ne varsa hepsini yaparız. Memleketi bu etkili telkin ve heyecanlandırma vasıtasından mahrum bırakmamanızı rica ve bu vesile ile en derin hürmet ve muhabbetimi arz ve tekrar ederim efendim." x🔎Hamdullah Suphi Tanrı Edebiyatçı, yazar, öğretmen, milletvekili, siyasetçidir. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında TBMM'de yaptığı coşkulu konuşmaları nedeniyle "Millî Hatip" ve "Cumhuriyet Hatibi" olarak tanınan bir siyaset adamı ve yazardır. xÇok yönlü bir şair portresi Mehmet Akif Ersoy 3 13 MEHMET AKİF ÖDÜLÜ ALMAYACAĞI’ ŞARTIYLA BİR ŞİİR YAZMAYI KABUL ETTİ 🔶Kalbi vatan sevgisiyle dolan şair bu şiiri yazmak istiyor fakat ödülü kabul etmek istemiyordu. 🔶"Ben mebusum, müsabakaya iştirak etmem, ayrıca yazarım." diyerek yazmayı kabul ederek ödülü almayacağını söyledi. Bunun üzerine Hasan Basri Bey, yarışma koşullarının şairin istediği gibi düzenleneceğini, ikramiyeyi ise bir hayır kurumuna vereceklerini söyleyerek Mehmet Akif'i İstiklal Marşı'nı yazmaya ikna etti. x🔎Hasan Basri Çantay Kur'ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm adlı Kur'an tercümesiyle tanınan son devir din âlimi. 🔶Mehmet Âkif, o dönem yaşadığı Tacettin Dergâhı'nda, "ödülü almayacağı" şartıyla bir şiiri yazmayı kabul etti. xMehmet Âkif'in İstiklâl Marşı'nı yazdığı mekân 4 13 AKİF İSTİKLAL MARŞI’NIN DİZELERİNİ YER YATAĞININ SAĞINDAKİ DUVARA YAZDI 📌Yaşar Çağbayır, Bayrak Mücadelemiz ve İstiklal Marşı, isimli eserinde Hasan Basri Çantay ile Akif'in İstiklal Marşı'nı nasıl kaleme aldığı hakkında aralarında geçen diyaloğa şu şekilde yer verir xİstiklal Marşı nasıl yazıldı? x 🔎Yaşar Çağbayır Araştırmacı, emekli Türk Dili ve Edebiyatı ve Türkçe öğretmeni, Millî Mücadele'de Mehmet Âkif, Millî Şair Mehmet Âkif Ersoy eseriyle tanınan yazardır. "Meclis'te Âkif'le yan yana oturuyoruz. Çantamdan bir kâğıt parçası çıkardım. Ciddi ve düşünceli bir tavır ile sıranın üstüne kapandım, güya bir şey yazmaya hazırlanmıştım. Üstat ile konuşuyoruz - Neye düşünüyorsun, Basri? - Mani olma, işim var! - Peki. Bir şey mi yazacaksın? - Evet. - Ben mani olacaksam kalkayım. - Hayır, hiç olmazsa ilhamından ruhuma bir şey sıçrar! - Anlamadım. - Şiir yazacağım da. - Ne şiiri? - Ne şiiri olacak? İstiklâl şiiri! Artık onu yazmak bize düştü! - Gelen şiirler ne olmuş? - Beğenilmemiş. - Ya! - Üstat, bu marşı biz yazacağız! - Yazalım, amma şartları berbat! - Hayır, şartlar filan yok. Siz yazarsanız müsabaka yarışma şekli kalkacak. - Olmaz, kaldırılmaz, ilân edildi. - Canım, vekâlet Bakanlık buna bir şekil bulacak. Sizin marşınız yine resmen Meclis'te kabul edilecek, güneş varken yıldızı kim arar! - Peki bir de ikramiye vardı? - Tabii alacaksınız! - Vallahi almam! - Yahu lâtife ediyorum, onu da bir hayır müessesesine kurumuna veririz. Siz bunları düşünmeyin. - Vekâlet kabul edecek mi ya? - Ben Hamdullah Suphi Bey'le konuştum. Mutabık kaldık. anlaştık Hatta sizin namınıza söz bile verdim! - Söz mü verdiniz, söz mü verdiniz? - Evet! - Peki ne yapacağız? - Yazacağız! Tekrar tekrar "Söz verdin mi?" diye sorduktan ve benden kati cevapları aldıktan sonra elimdeki kâğıda sarıldı, kalemini eline aldı... Âkif iki gün tam bir istiğrak kendinden geçme hâlindeydi. Evde, sokakta, camide, Meclis'te, uyurken, yürürken, yemek yerken hep İstiklâl Marşı'nı yazmakla meşgul oldu. Bu konuda Konya mebusu Hafız Bekir Efendi, Cemal Kutay'a "Âkif, bir gece birden uyanır, kâğıt arar, bulamayınca kurşun kalemiyle yer yatağının sağındaki duvara marşın "Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım" mısrasıyla başlayan kıtasını yazar." 5 13 YARIŞMADA FİNALE KALAN 6 ŞİİR 📌Yarışmaya katılan eserler Maarif Vekaleti'ne gelmeye başladı. 📌Finale kalan 6 şiir meclise sunuldu. Bu şiirlerin çok da iç açıcı olmadığı herkes tarafından kabul görmüştü. "Millet aşkı, din aşkı, vatan aşkı uyansın Yurdumuza göz dikenler al kanlara boyansın Ya ben ya onlar diyen silahına dayansın Türk oğludur bu millet Türkündür bu memleket Türk oğludur bu millet Türkündür bu memleket Düşman gözü tutamaz yanar dağlar başını Bağrımızda saklarız vatanın her taşını Yurdumuza yan bakan döker gözün yaşını Türk oğludur bu millet Türkündür bu memleket Türk oğludur bu millet Türkündür bu memleket Can veririz her zaman hürriyet yoluna Ya gazi, ya şehitlik ne devlettir kuluna Ata emanet etmiş namusunu oğluna Bize Türk oğlu derler Hep bizimdir bu yerler" As mahlaslı bir Ankaralı
İstiklâl Marşı ne zaman kabul edildi? Nasıl kabul edildi? Kısaca İstiklâl Marşı’mızın kabulüyle ilgili araştırma Marşı’mızın Kabulüİstiklâl Marşı’mızın kabul tarihi 12 Mart 1921’dir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açtığı bir yarışma sonucu Mehmet Akif Ersoy’un eseri İstiklal Marşı olarak kabul Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920’de açıldıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı, Kurtuluş Savaşı’nın anlam ve önemine vurgu yapacak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bağımsızlığını temsil edecek bir marşın olması için çalışma başlattı. 1921 yılının başında bunun için bir yarışma başlattı. Bu yarışmayı kazanan için de bir de para ödülü kondu. Yarışmanın süresi 6 724 şiir aday oldu. Milli Eğitim Bakanlığı bu şiirleri incelemiş ve içlerinden 6 tanesini seçmiştir. Seçilen şiirler basılıp millet vekillerine ödülü olduğu için Mehmet Akif Ersoy bu yarışmaya katılmak istememiştir. Dönemim bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver’in ısrarı ile Mehmet Akif Ersoy bugünkü İstiklal Marşı’mızı Mart 1921 tarihinde diğer 6 şiir ile birlikte Mehmet Akif Ersoy’un şiiri mecliste okunmuş ve oylamaya sunulmuştur. Hamdullah Suphi Bey tarafından büyük bir coşku ile okunan Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı şiir büyük tezahürat ve alkışlar eşliğinde, oybirliği ile yarışmanın birincisi sonucunda verilecek ödül Mehmet Akif’e verilmek istenmiş fakat Mehmet Akif kabul etmemiştir. Israrlara dayanamayarak para ödülünü kabul edip hastanede yatmakta olan gazilerimize Âkif Ersoy İstiklâl Marşı’nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat’a dahil etmemiş ve İstiklâl Marşı’nın Türk Milleti’nin eseri olduğunu beyan İçerikler Mehmet Akif Ersoy Kimdir? İstiklal Marşımızın Ulusumuz İçin Önemi – Kompozisyon*** İstiklâl Marşı’mızın kabulüyle ilgili araştırma yazısı hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilirsiniz. Türkçe Ders Kitabı Cevapları ☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
İstiklal Marşı’nın kabul edilmesiyle ilgili şiirler, İstiklal Marşı’nın önemini anlatan şiirler özellikle 12 Mart günü yapılan programlarda ihtiyaç duyulan şiirlerin ve dokümanların başında gelmektdir. 12 Mart İstiklal Marşı temalı şiirler, İstiklal Marşı şiirleri, İstiklal Marşı ile ilgili çeşitli şiirleri olarak sizlere aşağıdaki gibi sıralıyoruz. Çeşitlilik olması adına uzun ve kısa şiirler koyduk. İstiklal Marşı ile ilgili kısa ve uzun şiirler. İstiklal Marşı’nın kabulüyle ilgili şiirler. Kabul Edildi İstiklal Marşı Çarpışıyordu yurdun dört yanında Mehmetçikler Can veriyordu milleti için birer birer Nice ocaklar söndü yaşandı nice keder Kanlarımızla başardık bizimdir bu zafer Almıştık milletçe bu yurdu memleketi Anlatılmalıydı bu zafer bu ulu sevgi Toplandı şairler yazmak için İstiklali Bütün vatandan yüzlerce şiir geldi Mehmet Akif yazmıştı en güzelini Ama istemiyordu o ödülü hediyeyi Para için mi yazmıştı bu şiiri Sadece vermek istiyordu millete en iyisini Ama Mehmet Akif kararından emindi Bu marşa ödül verilmesi ona uygun değildi İşe koyuldu sonunda mecburen Hasan Basri İkna edecekti şiiri vermekte Mehmet Akif’i TBMM’de okunurken Akif’in şiiri Heyecanlandırdı dinleyen bütün Meclisi Ayakta alkışladı bütün milletvekilleri Anlatıyordu bu şiir kazanılan zaferi Mehmet Akif’in şiiri coşkuyla karşılandı Bu yüce Türk Milletinin artık bir marşı vardı Yankılanacaktı bu zafer unutturmayacaktı savaşı İnletecekti tüm yurdu inletecekti Türk Halkını Sahiplenmedi Akif bu şiiri yüce marşı Millete hediye ettiğini nasıl kendine alırdı Kitabına da koymadı istese de yapamazdı Çünkü yüce milletin kalbine gömdü bu marşı Yoktu bestesi marşını istiyordu Türk Halkı Kemal Paşa duymuştu Üngör’ü Ankara’ya çağırdı Ulu marşa güzel bir beste yazdı Sevmişti Türk Halkı besteyi bağrına bastı En sonunda marşımız bestesiyle hazırdı Yıllarca ulusumuzun göğsünü kabarttı Zor günlerde millete oldu moral kaynağı Her mısrasında milleti coşkuyla ayağa kaldırdı Uğur Altay İstiklâl Marşını Dinlerken Borazanbaşı, borazanbaşı Akşamları batan güneşe karşı Alışılmış bir ibadet gibi Çaldığınız o İstiklâl Marşı Yıllardır her kulakta yer etmiş Gür nağmeleriyle tutanken arşı Az rastlanır bir huşu içinde Ayakta dinleriz bütün çarşı Hayal gibi, vehim gibi bir şey Sanki memleketin dağı taşı En sadık bekçisi tarihimin Kesilir ansızın şehit naşı. Bir meçhul askerler mahşeriyle Hatırlatır o yaman savaşı. Yanık türkülerinden biliriz Yemen Çölü’nü, Sarıkamış’ı Kurduna kuşuna sor söylesin Neydi Türk’ün o günkü telâşı? Karalar giymiş Anadolu Kan bir yandan, bir yandan gözyaşı Sürmedi çok şükür okıyamet Gecenin birinde fecre karşı Güneşten evvel doğdu ufukta Mustafa Kemal’in altın başı. Cahit Sıtkı TARANCI İstiklâl Marşı’mız Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim şişirilmiş bir balona. Marşımız kahramanlar destanı. Gönülden oku, benimse! İstiklali, hürriyeti, ruhu anlatır bu marş benimse. Milletin tarih ve ülküsünü bu nesle yansıtan değer. Dillerin, kalplerin coştuğu bu dizeler her şeye değer. Bir sestir o, Hakkı; istiklâli, direnci haykıran bir ses. Bütün zaferlerimizi, mısra mısra soluklayan nefes. Şahlandırır Milli Mücadele ruhunu, ortaya döker. Vatanıma saldıran köpeğin dişlerini kökünden söker. Bedir aslanına denk Mehmetin, Fatihin, Yavuzun sesi. Bu gönülden kükremeyi duyan hainin kaçar neşesi. Başka İstiklal Marşını Allah, bu millete yazdırmasın. Vatanımda düşmanlara kendi mezarını kazdırmasın. Necmi Ünsal Mehmet Akif Marşın okunurken vatanın her bir ucunda, Bin meş’ale yanmakta, ilahı avucunda. Marşında bir umman kesilen devreye girdin! Mehmetçiğin imanını hep vecde getirdin! Yükseldiğin iklim, bulut ermez tepelerdir, Ruhundaki yıldız, güneşlerden eserdir! Duydukça coşar, vecde gelir marşını her yer! Gök kubbenin altında, kefensiz yatan erler! Ali Ulvi KURUCU İstiklâl Marşı’mız Çekilen tetiklerden, kaynayan hedeflerden, Bir marş yarattı Akif, o yiğit yüreğinden Bağımsızlık türküsü, kurtuluşun destanı, Bu ne yüce deyiştir, söyle yaşat atanı. Kurtuluş günlerine şairce bir bakıştır. Toplumun yüreğinden inançla haykırıştır. Coşkulu söyleyelim, inlesin dağlar taşlar! Marşımızı söylerken, yücelir tüm yurttaşlar. Kötü talihimizin tersine döndüğünde, Saldıran bileklerin güçle büküldüğünde, İstiklâl Marşı doğdu, sonra da bestelendi, Milletçe bir ağızdan coşkuluca söylendi. Yeniden dirilişin ve yeniden doğuşun, . Şahlanan destanıdır o milli kurtuluşun. Damarımızdaki kan, bileğimizdeki güç, Bu ulusal sesleniş, bu ulusal bir övünç! Cesur ulusumuzun gönlüne doğdu bu marş, Bu bizim marşımızdır, söyle, haykır arkadaş! Bizlere güç vermekte birlikte söylendikçe, Yüreklice söyleriz, haykırırız erkekçe! Uğur Altay İSTİKLAL MARŞI İmanın nuru gibi , Göklerin yıldızı gibi, Aydınlatıyor yürekleri İstiklal Marşımız Göklerde al bayrağımız , Dillerde İstiklal Marşımız Gönüllerde vatan sevgisi… Gururumuz İstiklal Marşımız. Ey türk çocuğu! Sen dur ve hazır ol ! Vicdanını dinle, Yürekten söyle İstiklal Marşımızı. İSTİKLAL ŞAİRİNİ ANARKEN Akife teslim olunca kelimeler Mehmetler ağır gelir kaleme Eceliyle ölsede dilde şiirler Cümleler sığmaz olur kelama Seni anarken ruh şaha kalkar Seni anlatırken düşman korkar Yürek işciliyi durur selama Ruhun şad olsun VATAN ŞAİRİM Ekrem ÇETİNKAYA
istiklal marşı nın kabulü şiiri