🐍 Bir Şeyin Gerçekleşmesini Önleyen Sebep
Bencebir ilişkinin sürmesine sebep olan en önemli şey kaybetme korkusudur (abartısı ilişkiyi mahveder) ilişkinin yine doğası gereği kaybetme korkusu uzak olmayan bir ilişkiye göre daha gerçektir. Her canın istediğinde hadi şuraya gidelim diyemeyeceğin için daha bir değerlidir buluşmalar. Sinematiktir.
Östrojen aslında üretim aşamasının bir yan ürünüydü; ancak onu çıkarmak daha çok masrafa ve kanamaya sebep olduğu için kombine olarak kullanıldı. Söz konusu deneyler, 1958 yılında 830 Puerto Rico'da 830 kadın üzerinde test edildi. Bu konuda birçok etik problem doğdu.
Engelnedir ORTOPEDİK ENGEL NEDİR? by gizem aydın - Prezi. En iyi 10 doğal sabun - Magazin Haberleri.Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap: “Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren.
TDK sözlüğünde ENGEL “Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen, yapılamaz duruma getiren sebep”, BAHANE ise “Bir şeyin gerçek nedeni gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep” olarak
Birşeyin gerçekleşmesini önleyen sebep. Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılan ışık demeti şeklinde oluşturulan bu motif, özellikle
Birşeyin gerçekleşmesini önleyen sebep. handling İng. handling yer hizmetleri
Bence sözlük tanımının başlangıcındaki “ bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep” Başarı engeline en yakın tanımdır. İnsanların BAŞARISINI önleyen etkenler, sebepler Kişisel Gelişim de üç ana başlıkta incelenmiştir. I-ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK, II- ATALET PSİKOLOJİSİ , III- CAM TAVAN SENDROMU .
xfjsXDr. Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani nedir sorusunun cevabı, Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani bulmaca cevabı nedir, kare, Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani çengel, gazetelerin tüm bulmaca cevapları, arama bölümünden cevaplarına ulaşabilirsiniz. Bulmacada Sözde Sebep BAHANE Bulmacada sözde sebeb BAHANE Bulmacada Sebepler nedenler ESBAP - ALAL Bulmacada Sebep bahane VESİLE - NEDEN Bulmacada Sebep SAİK - BAYİST - İLLET - NEDEN - BAHANE - SAİH Bulmacada Gizli sebep HİKMET Bulmacada Eski dilde sebep SAİK - BAYİST - İLLET - SAİKA Bulmacada Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep MANİ - MAHZUR - MÜŞKÜL - ENGEL Bulmacada uydurma sebep, Bulmacada herhangi bir sebeple, Bulmacada sebep, Bulmacada bir sebebe dayandırma, Bulmacada eski dilde sebep, Sebep bulmaca, Bulmacada gerektirici sebep, Bulmacada sebep bahane, Bulmacada Sudan sebep, Bulmacada Sebep gösterme, Bulmacada bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, Bulmacada sebepsiz yere, Bulmacada zorlayıcı sebep, Bulmacada uydurma sebeb, Bulmacada sebep aramak, Soru Bulmacada bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani - Bulmacada Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani nedir, Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani bulmaca cevabı, Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani bulmaca anlamı açıklaması nedir, Bulmacada Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani ne demek, Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani çengel, - Yayın Tarihi 1 hf. önce - 3 Bulmacada bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani Bulmacada bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani nedir, bulmacada Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani, Bulmacada bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani cevapları, Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep mani çengel bulmaca sözlüğü, sitemizde tüm resimli çengel bulmaca, kare bulmaca ve diğer bulmaca sorularını bulabilir ve arama bölümünden bulmaca cevapları ulaşabilirsiniz bulmaca çözerken bilmediğiniz cevaplara ulaşarak bunları öğrenebilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz ayrıca bulmaca çözmek Alzheimer riskinizi azaltır, Stresi azaltır, Sözlü becerileri geliştirir, Sosyalleşmenizi sağlar. bulmaca cevapları, kelime bulmaca, çengel bulmaca, kare bulmaca, halka bulmaca, bulmaca oyunları, cevapları, cevabı, eş anlamlısı, halk dilinde, halk ağzı, ne denir, parası, para birimi, mecaz, gazetesi, eski dil, eski dilde, bulmaca sözlüğü, mecazen, simgesi, imi, bir tür, tersi, karşıtı, kısa, bir, resimdeki, artist, yazar, oyuncu, sanatçı, mecazi, bulmaca, bulmacada, sözlüğü, anlamı, nedir, 2 3 4 5 6 7 8 9 harfli, alttaki, üstteki, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık, kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları, 2021, 2022,
Bir organımızın normalden az işlev görmesi ya da hiç görev yapamaması durumunda diğer duyularımızın aşırı geliştiği bilinen bir gerçek. Genelde “engel” olarak tanımlansa da bu “durum”u en güçlü noktalarından biri olarak görüp üretkenliğe dönüştürebilen özel insanlarla dolu hayat. Bu insanlar birçok alanda aktifler ancak yarının “Dünya Engelliler Günü” olması vesilesiyle evrensel sanata katkı sağlayan birkaçına değinmek istiyorum.“BU ÇOCUĞA İYİ BAKIN, BİR GÜN TÜM DÜNYA ONU TANIYACAK"Engelli oldukları için toplumsal alanın dışına itilmiş, ötekileştirilmiş, bazen de suiistimal edilmiş olan bazı insanların öğrenilmiş çaresizlik girdabına karşı durarak üretken bireylere dönüşmesi beni hep büyülemiştir. Örneğin “Bu çocuğa iyi bakın, bir gün tüm dünya onu tanıyacak" dediği, gelmiş geçmiş en önemli Klasik Batı Müziği bestecilerinden olan bu dâhi müzisyen, 20’li yaşlarında başlayan işitme kaybı nedeniyle birkaç yıl içinde tamamıyla duyamaz hale gelmiş. Sonradan engelli olmasının verdiği afallatıcı süreci o da yaşamış. Çevresiyle konuşma defterleri aracılığıyla iletişim kurabilmiş. Ancak bu durum üretkenliğine asla ket vurmamış olacak ki, alamet-i farikası olan sanat tarihine armağan etmiş. Hatta Avrupa Birliği bu besteyi milli marş olarak BEDENİYLE DUYMAK“Beethoven bir istisnadır, duyamayan bir müzisyen müzik yapamaz” diye düşünmek çok büyük bir yanılgı. Zira kısa bir araştırmayla bile müthiş yetenekler olduğunu keşfediyor önde gelen perküsyon sanatçılarından, Grammy ödüllü Evelyn Glennie de duyma yetisini sonradan kaybeden müzisyenlerden. Evet o sesleri duyamıyor ama algılamak için başka duyularını kullanıyor. İşitme kaybının başladığı dönemdeki eğitim sürecinde, hocası müzik yaparken ellerini sınıfın duvarlarına dayayarak sesin titreşimindeki nüansları zihnine kaydediyor. Glennie pes sesleri çoğunlukla ayak ve bacaklarında, tiz sesleri ise yüzünde, boynunda ve göğüs bölgesinde hissettiğini keşfediyor. Sanatçı bir davul yüzeyinin veya zilin titreştiğini, ağacın yapraklarının rüzgârda sallandığını gördüğünde beyni derhal bu hareketlere karşılık gelen sesleri üretiyor... Kısacası müziği tüm bedeniyle duyuyor ve üretmeye devam özel müzisyenler ülkemizde de yetişmiş. Bir Aşık Veysel’in sanat ve kültür tarihimize vurduğu damga müthiştir. Çocukken geçirdiği hastalık nedeniyle görme yetisini kaybeden halk ozanımızın göremiyor oluşu hayatı çok başka bir açıdan algılamasını, bunu müziğine vurucu bir şekilde yansıtmasını sağlamış. Sadece müzik mi; yaktığı türkülerin sözleri edebiyatı bile derinden etkilemiş. Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı da yapan, âşık geleneğini sürdürmek için ülkemize büyük hizmetlerde bulunmuş bir sanatçı olup da harikalar yaratan müzisyenler saymakla bitmiyor. Yaşayan en büyük tenorlardan Andrea Bocelli, blues ustası Ray Charles, gelmiş geçmiş en yetenekli caz gitaristlerinden Jean Baptiste “Django” Reinhardt, gitar virtüözü Jose Feliciano, 25 Grammy ödülü sahibi Stevie Wonder, müzisyen ve aktivist Kerim-Selim Altınok Kardeşler ve GÖRMEKEngelleri aşarak başka sanat dallarında da müthiş üretken olan sanatçılar duymayan dolayısıyla konuşamayan, 26 yaşından beri de göremeyen marangoz Ali Şerafettin Köksal takdire şayan eserler veriyor. Dokunduğu her cismin en ince detaylarını içeren ahşap maketlerini yapabiliyor bu sanatçı. Maket yapmaya bir kuş kafesiyle başlayan Köksal, hiç görmediği Anıtkabir’in maketini yapmak için Miniatürk’ü ziyaret etmiş. En büyük hayali ise Sultan Ahmet Camii’nin maketini görme engelli olan ressam Eşref Armağan da şaşırtıcı eserlere imza atıyor. Hiç görmediği nesnelere dokunarak resimlerini yapabilen Armağan, beyninin görsel hafıza bölümünün gören bir insanınki gibi çalışması ile dünya çapındaki üniversitelere araştırma konusu olmuş bir Wiltshire isimli otistik dâhi de eserlerini gördüğümde şaşkınlığımı gizleyemediğim insanlardan biri. Tokyo üzerinde yaptığı kısa bir helikopter uçuşunun ardından tüm detaylarıyla 10 metrelik panoramik bir resim çizebilen birinden söz ediyorum. Şehrin tüm sokakları, tarihi eserleri ve dairelerin kapı numaralarının bile yer alması son derece şaşkınlık uyandırıcı gerçekten. Londra, Paris, Madrid, Roma, Frankfurt, Kudüs, Hong Kong, Dubai ve son olarak New York’u da resimlemiş. Eserleri dünya çapındaki galerilerde sergilenmiş ve bu eserlerden oluşan kitapları Sunday Times Bestseller'da birinci sıraya kadar yükselmiş. İlk defa 8 yaşında konuşup ağzından çıkan ilk kelimenin “kâğıt” olduğunu düşünürsek, kâğıda yansıyan bu eserlerin mükemmelliği daha bir anlam DE ENGEL TANIMAZSon olarak çok sevdiğim, geçtiğimiz ay sahnelenen “Troya” operasında rol arkadaşım olan bir sanatçıdan bahsetmek istiyorum Bora Acar küçük yaştan itibaren bedenini insanüstü bir emekle eğiten, sadece iki yıllık kadrolu bir devlet sanatçısı iken, kariyerinin en aktif, en çok sahneye çıkabileceği döneminde kırmızı ışıkta geçen bir minibüs şoförü yüzünden engelli bırakılan pırıl pırıl bir bale engellilere karşı farkındalık yaratmak için çektiği video sayesinde tanışmış olabilirsiniz. Çünkü hâlâ kendi engeline teslim olmayıp İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin idare kadrosunda hizmet vererek sanattan kopmamasının yanı sıra toplumsal bilinç için elinden geleni yapan bir isim yönelmiş; okçuluk yapıyor, fitness salonuna gidiyor. Bu bile benzer engellerle savaşan insanlar için son derece ilham verici bir rol model olduğunu gösteriyor. Sanatçı olmanın gereği de bu değil mi zaten; her açıdan rol model engellerin engel olamadığı, hayatlarımıza renk, ahenk, sanat katan tüm insanları takdir ediyorum. Çünkü “Sanat Engel Tanımaz”…
Sözlükte MANİ NedirMani, başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxadır. Aaaxa düzeninde maniler de var. İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir. Manilerin Özellikleri 1- Sözlü edebiyat ürünlerindendir. 2- Genellikle bir dörtlükten oluşur. Ama mısra sayıları 5678 hatta 14 olan maniler de vardır. 3- Kafiye düzeni aaxa şeklindedir. 4- Anonim halk edebiyatının en yaygın şeklidir. Özellikle yüzük oyunları ve mangal sohbetlerinde söylenirler. 5- Mani'nin birinci ve ikinci mısraları konuya giriş için hazırlık mısralarıdır. Asıl söylenilmek istenen 3. ve 4. mısralarda söylenir. 1. ve 2. mısralar tamamen de konu dışı değildir. 6- Mani'nin birinci ve ikinci mısraları konuya giriş için hazırlık mısralarıdır. Asıl söylenilmek istenen 3. ve 4. mısralarda söylenir. 1. ve 2. mısralar tamamen de konu dışı değildir. 7- Üçüncü mısranın serbest oluşu söyleme kolaylığı sağlar. 8- Anlam bakımından bir bütünlük gösteren maninin başlıca karakteri kendi kendine yetmesidir. 9- Manilerde konu sınırı yoktur. Genelde aşk toplum olayları ölüm iyilikler hasret evlat sevgisi vb. konuları işlenir. Not Divan Edebiyatındaki tuyuğun karşılığıdır. Mani çeşitleri Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir. 1- Düz mani Yedişer heceli dört dizeden oluşur. Kafiyeleri çokluk cinassızdır. 2- Kesik mani Birinci dizesi 7 heceden az anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler. Bu kesik dize sadece kafiyeyi hazırlar. Eğer meydan ve kahvehanelerde söylenen ve ilk dizeleri “aman aman” ünlemi ile doldurulan manilerse bunlara İstanbul maniLeri denir. 3- Cinaslı mani Kesik manilerde eğer kafiye cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir. 4- Yedekli mani Düz mani'nin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler. Cinaslı kafiye kullanılmaz birinci dizeleri anlamlıdır. Yedekli maniye artık mani de denir. Manilerin Edebiyatımızdaki Yeri Maniler, Anonim Halk Edebiyatı’nın en tanınmış folklorik ürünlerinden birisidir. Kafiye sırasına göre dağılımı aaba bakımından halk şiirleri içinde görülmeyen tek türdür. Maniler her türlü hayati olayları Aşk, gurbet, hasret, kıskançlık, kırgınlık ve tabiat vb. işleyen bir türdür. Mani, halk şiirinin nazım şekli bakımından en küçük olanıdır. Maniler, Halk edebiyatının bilinmeyen şairleri tarafından söylenmiş, halka mal olmuş kıymetli gönül insanının mani söyleme geleneği, terkedilmeyen bir gelenektir. Evlerde, toplantılarda, köylerde karşılıklı mani söyleme yarışları yapılır ve böylece hayatlarını renklendirmeyi başarırlar. Türk insanının bu geniş tabaksının, duygularını manilerle dile getirmesi, çeşitli gönül ürperişlerinin böyle kısa öz ve kesin ifadeyle dile getirilişi; onun sevgi, aşk gibi konulardaki hassasiyetini ve fıtri zekasının işlekliğini gösterir. Mani Örnekleri Kesik Mani Örnekleri Karaca Aldım aşkın tüfeğin Vurdum bir kaç karaca Dünyada bir yâr sevdim Kaşı gözü karaca Dağ bana Bahçe sana bağ bana Değme zincir kâr etmez Zülfin teli bağ bana Ayağı Kuşlardan bir kuş gördüm Var başında ayağı Üstad manici isen Aç maniden ayağı Yedekli Mani Örneği Ağlarım çağlar gibi Derdim var dağlar gibi Ciğerden yaralıyım Gülerim çağlar gibi Her gelen bir gül ister Sahipsiz bağlar gibi Ne viran çeşme imiş Su içecek tası yok Yıkıldı viran gönlüm Yapacak ustası yok Şu vefasız dünyanın Ucu var ortası yok Deyiş Mani Örneği Adilem sen naçarsın İnci mercan saçarsın Dünya deniz olanda Gönlüm nere kaçarsın Ağam derim naçarım İnci mercan saçarım Dünya deniz olunca Ben kuş olup kaçarım Adilem sen naçarsın La'l ü gevher saçarsın Ben bir şahin olunca Yavrum nere kaçarsın Ağam derim naçarım La'l ü gevher saçarım Sen bir şahin olunca Ben yerlere kaçarım Adilem sen naçarsın La'lü gevher saçarsın Ben azrail olunca Kuzum nere kaçarsın Ağam derim naçarım La'l ü gevher saçarım Sen azrail olunca Ben cennete kaçarım Düz Mani Örneği Bostanlarda fasulye Anam gitti gezmeye Ben anamdan örendim İnce boncuk çizmeye Koyunum var karaman Gaybolursa araman Ben bir reçber kızıyım Şehirliye yaraman Dere boyu gidelim Koyun kuzu güdelim Sennen beni görmüşler İnkâr bayrım edelim Ak koyun kuzusuna Gün tutmuş postusuna Ne desen de ağlasam Arnımın yazısına Tren gelir öterek Kömürünü dökerek Ben anamdan ayrıldım Gözüm yaşım dökerek Tut yedim duttu beni Yârim unuttu beni Yarı yola varmadan Hıçkırık tuttu beni Ak tavuk aldın mı? Kümese koymadın mı? Kör olası gaynana Sen gelin olmadın mı? Kapelesi ketenden Yârim indi trenden Boynuna sarılayım Gülünü incelmeden Kayalar yarılmasın Yar bana darılmasın Yar bana darılıp da Ellere sarılması Çaya inesim geldi Şeker yiyesim geldi Ala gözlü ablamı Gene göresim geldi Su içtim kana kana, Sular akar yana yana, Yüzün bir gün görmedim, Bilmem gidem ne yana. Merdiven indirdiler, Atlara bindirdiler, Kızım seni kahır eline gönderdiler, Ağlar silinir silinir ağlar. Gelin geldi evimize, Şenlik kurdu köyümüze, Hoş geldin allı gelin, Sefa geldin pullu gelin. Baban carsıya vardı mı? Alını yeşilini aldı mı? Suda kızıma dedi mi? Haydı kızım kutlu olsun. Haydı kızım kınan kutlu olsun, Burada dilin tatlı olsun. Çağırın gelin kızın anasını Kızı gelin oldu görsün. Allah muradını verdi bugün, Anasını kızsız koyan Evlerini ıssız koyan, Testisini susuz koyan. Kahve doktum kuruna, El vurmayın durula, Yârime yar diyeni, Sol göğsünden vurula. Bayburt’a giden yollar Uzadıkça uzarlar, Geçme bizim kapıdan Eller bana kızarlar. Maşrapanın kalayı, Kızlar çeker halayı, Allah için söyleyin, Var mı askın kolayı. Suya bulgur ezerim, Hem ezer hem süzerim, Ben yarımın derdinden Deli olmuş gezerim. Hey hızara hızara Dalda elma gızara Beni sana vermizler Başka yerden giz ara Gayadan öküz bakar Öküzün arnı sakar Delikanlı dururken Sakallıya kim bakar Mendil aldım onbeşe Onu serdim güneşe Gitti yârim gelmedi Beni aldı telaşe Dağdan kestim kereste Kuş besledim kafeste Yârin hasta dediler Yetiştim son nefeste Karşıda ala inek Tüyleri benek benek Hiç boğazımdan geçmiyor Yarsız yediğim yemek Kuş kafese girmiyor Buna aklım ermiyor Hiç boşuna ah çekme Annem beni vermiyor Evleri sarı boya Gel yarim doya doya İç vereme tutuldum Gamıma koya koya Armut dalda bir iki Saydım baktım on iki On ikinin içinde Gök yazmalı benimki İnce yazma düreyim Aç koynunu gireyim Uyan uyan sar beni Yar olduğunu bileyim Tavanlarda tencere El vurmadım incire Gavur babam duymasın Çeker beni zencire Sözlükte MAHZUR NedirSakınca Sözlükte MÜŞKÜL NedirGüç, zor, çetin Sözlükte ENGEL NedirBir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mani, mahzur, müşkül, mania
Engelsiz Yaşam Mümkün, Gerçekten İstersek Öncelikle “Engel” kelimesini genel olarak bakalım. TDK bu konuda aşağıdaki tanımları yapıyor. 1- Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap "Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu 2-Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer 3-Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer 4-Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer 5-spor Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer Tanımlardan öte görünmeyen engeller de var malum. Bu konuda, yani görünmez engeller için TDK tanıtımı “Yiyeceklere ilişkin sağlık kuralları, ambalajlamaya ilişkin ölçünler, ambargolar, dışalım mallarında köken belgesi aranması, dışalım güvenceleri ve yoğun gümrük işlemlerinden oluşan her türlü bürokratik ve teknik düzenlemeler, diğer bir deyişle dışalımı dolaylı olarak kısıtlayan tarife dışı engeller” şeklinde karşımıza çıkıyor. Bu konuda öncelikle iç engel yani kişinin kendisine ve başarısına olumsuz düşünceyle engel oluşturması akla gelebilir. Bir başka engel ise görünmeyen engel aslında var olan ama hiç değinilmeyen engel ise iş hayatında kadınların ve engelliler ve eski mahkumların karşısına çıkar. Bu ise iş bulamama, terfi/yükselmelerde tanımlı olmayan engel olarak ortaya çıkıyor. Hadi sözlüğümüzden ve hayatımızdan engelleri çıkaralım. Bunu sadece kişisel olarak değil hepimiz, fakiri ve zenginiyle toplum olarak yapalım dahası firmalar, STK, Partiler, Hükümetler hatta devletler yapsın. Bunu sadece sözde değil, özde, uygulamada yapmak önemli. Şimdi sadece bunun mümkün olduğunu düşünün, hiçbir mazeret üretmeden göreceğimiz dünya sanırım hepimizi memnun edecek. Çünkü engellerin ortadan kakması halinde ne açlık, ne susuzluk, ne işsizlik ne de yokluk kalacak geriye. Bu durumda günümüzde dünyasında olan onlarca hatta binlerce engel kendiliğinden ortadan kalkacak. Eğer bu mümkün olsa ne güzel olurdu değil mi? Birçok engelin sadece maddi kaygı/paylaşmama/sahip olma/ yönetme vb. nedenlerden oluştuğuna ve yine benzer nedenlerden dolayı da çözülmediğine dikkatinizi çekerim. Aslında birçok engeli ortadan kaldırmak o kadar kolay ki… ama bunu uygulamak sanıldığı kadar kolay değil. Toptan çözümün ise o kadar zor, neredeyse imkansız ve kişisel bencilliklerin kontrolünde olduğunu yaşımız ilerledikçe daha iyi anlıyoruz. Bir de ailemizde bir engelli olduğunda. Madem engelleri kaldırmak güzel olurdu… hadi kaldıralım tüm engelleri… öncelikle düşünce yapımızda sonra eylemlerimiz ve tutarlılığımızla çözümün parçası olalım. Bu da ne yazık ki söylenmesi kolay ama yapılması zor şeylerden biri. Oysa söylediklerimizi yapabilseydik hepimiz… Böylece sadece engelliler değil tüm insanlar insanca, hak ettikleri gibi engelsiz bir dünyada yaşarlardı. Ne güzel olurdu, değil mi? Bu aşamada iyi de bu bir hayal, nasılsa gerçekleşmesi imkansız dediğinizi duyar gibiyim. Bu nedenle de size “Denizyıldızı” öyküsünü hatırlatmak isterim. Hani binlerce deniz yıldızının sahile vurduğu bir günde sahilde denizyıldızlarını teker teker alıp denize geri atan gence “kilometrelerce sahil ve binlerce denizyıldızı var. Ne fark eder ki?” diye soran kişiye gencin “Geri attığım bunun için fark etti. Geri atacağım tüm denizyıldızları için de fark edecek” cevabını hatırlatırım. Engelsiz yaşama katkımız için engelleri kaldıralım. Bu sadece engelliler için değil hepimiz için önemli. Bence yapabiliriz, sizce?
bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep