🏮 Evli Kadına Aşık Olmak Şiir

Çoğunuza göre tesadüf ama bana göre bir tevafuk sonucu aşık oldunuz diyelim. Aşık olduktan sonra insanoğlu 2. Aşamaya geçmek istiyor: O'NA sahip olmak. Aşkı maddi bir oluşum olarak gören insanoğlu, kalbindeki bu duygu durumu değişikliği sonucu oluşan hissiyata sahip olmak istiyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun bilinen ilk Müslüman kadın şairi olan Zeynep Hatun, Fatih Sultan Mehmet'e olan aşkını bir şiiriyle dile getirdi İlişkileri; sevgi, saygı, anlayış ve hoşgörü gibi kavramlar bir arada tutmalı alışkanlıklar değil. 4. Ne istediğini bilmeme Sırf biriyle beraber olmak için beraber olunmaz. Yakışıklı, güzel, seksi ve eğlenceli gibi kavramlar ancak siz anlaşabiliyorsanız ve bir birinizi beğeniyorsanız anlamlıdır. Aşık Veysel'in yaşamında ve kişiliğiyle sanatının oluşumunda en büyük etken, hiç kuşkusuz bu köy enstitülerinde saz öğretmenliği yaptığı dönemdir. 1960'ta Küçük Veysel ölünce oğlu Ahmet'le Anadolu'yu dolaşır. 1965'te TBMM'nin çıkardığı bir yasayla kendisine aylık bağlarlar. 21 Mart 1973'te de Sivrialan'da Orhan Veli’nin mektuplarından, mektuplarda şairin birtakım imalarından ‘evli bir kadın’ olarak Nahit Hanım’ın bu aşk ilişkisinden rahatsızlığını dile getirdiğini anlıyoruz. Aşık Veysel evli olduğu zamanlarda eşi başka bir adama aşık olur ve kaçmaya karar verir. Gece uyumak için yataklarına girdikten sonra eşi kalkar, bohçasını da aldıktan sonra pabuçlarını giyer ve ardına bakmadan kaçmaya başlar. Tam da bu yüzden aşık olduğumuzu, ona güvendiğimizde, aşkına inandığımızda kendi aşkımızın biteceğini farketmeden onu kendimize aşık etme mücadelesine gireriz. “Kaçan kovalanır” misali aşkımızı itiraf ettiğimiz an (itiraf edilecek bir kabahat ya aşık olmak!!) bu tuhaf mücadelede kaybeden taraf olmaktan korkar Evlibir kadina aşik olmak. Kendim de evli olduğum halde, işyerimden alışveriş eden bir kadına ileri derecede tutuldum. Bütün uğraşmalarıma rağmen kendimi ondan vazgeçiremiyorum. Öyle ki meseleyi yakınlarım ve kadının bizzat kendisi dahi anladılar. Haksızlıklarda bolca konuşulur diye düşünüyorlardı. Büyük haksızlıklar, herkesçe bilinen, uluslararası olanlar; cadı yakma, ayak bağlama, ölüyle beraber yakma, FkWPhQ. Merhaba abla, ben çok zor durumdayım ama kimseyle paylaşamıyorum. Bundan 5 yıl önce bir kadınla tanıştım. Çok güzel ve alımlıydı, onu ilk gördüğümde aşık olmuştum ama evli olduğunu bilmiyordum. Daha sonra öğrendim, bir de çocuğu varmış. Ama aşık olmuştum bir kere... Ve biz görüşmeye başladık. Oturduğum eve çok yakın bir evde kalıyordu. Ben o sıralar üniversiteye gidiyordum. Bizim görüştüğümüzü kocası öğrendi. Sevgilim kendisi söylemiş, benim haberim olmadan hem de. Ben bunu daha sonra öğrendim ama adam uzun süredir biliyormuş. Hemen o mahalleyi terk ettim. O sırada sevdiğim kadın memleketine gitti, ben ne yapacağımı bilmiyordum. Ardından beni kocası aradı, önce çok sakin konuştum. Ama konuşma ilerledikçe tehditle karşılaştım. Korkmuyordum ama okulda çirkin bir duruma düşmemek için okulu da arada sevdiğim kadın ailesinin yanına dönmüştü. Onlar da olayları öğrenince kıyametler koptu. Ben önce ailesiyle görüştüm, onlarla zor da olsa tanıştım. Niyetimin kötü olmadığını anlayınca tavırları değişti. Artık sevdiğim kadınla rahatça görüşülebiliyorduk. Ama kocası sürekli tehdit ediyordu. Sonra sevgilim boşanma davası açtı. Ama asıl sorun ben onunla birlikteyken, çocuk da yanımızdaydı. Henüz 5 yaşındaydı ama çok zeki bir çocuktu, onunla çok iyi anlaşıyorduk. Bir gün birlikte, olaylardan uzaklaşmak için ailesinin de izniyle bir tatil beldesine gittik. Gece çocuk uyumuştu, biz de sevişmeye başladık ama maalesef o heyecanla farkına varmamışız, meğer çocuk bizi görmüş. Bize ne yaptığımızı sordu, hiçbir şey söyleyemedik. Gizli buluşmalar sürdükçe olaylar daha da karışıyordu. Adam nafaka vermemek ve çocuğu almak şartıyla boşanmayı kabul etti. Kız arkadaşım da bunu kabul etti ve biz onun ailesinin yanına gittik. Baba çocuğuna sürekli annesinin kötü kadın olduğunu anlatıp duruyormuş. Bu da çocuğu çok hırçınlaştırmış, annesiyle konuşmak bile istemiyordu. Ayrıca adam arayıp küfrediyormuş. Bu da beni çileden çıkarmıştı. Onu arayıp konuştum ama adam beni ve sevgilimi öldürmeye kararlı olduğunu söyledi. Bu arada sevgilim çocuğunu çok özlediğini ve ona geri dönmek istediğini söyledi. Ben ne yapacağımı şaşırmıştım, ama ona bunun çok tehlikeli olduğunu ve çocuğun her şeyi gördüğünü, ileride sorunlar çıkacağını anlatmaya çalıştım. Daha sonra adam beni aradı ve bana eşinin hiç birlikte olmadığımızı açıkladığını söyledi. Doğru olup olmadığını sorunca ben de yalan atmadım ve gerçeği söyledim. Ama sevdiğim kadın çocuğunu bana, “Lütfen yalan olduğunu söyle” deyip durdu. Yoksa çocuğuyla görüşemeyecekti. Adamı arayıp her şeyin yalan olduğunu, hiç birlikte olmadığımızı anlattım. Ama benim hayatım mahvolmuştu, her şeyimi kaybetmiştim. Üniversite hayatım, bütün sermayem, dostlarım ve en önemlisi ailem... Şimdi çok zor durumdayım. İnsanlardan kaçıyor, bir odada tek başıma oturuyor ve sürekli acı çekiyorum... Size sormak istiyorum, çocuk her şeyi gördü ve büyük ihtimalle de farkında. İleride her şeyi anlatır mı? Çocuğun psikolojisi ne olur? Yalan söylemekle kötü mü yaptım?* Rumuz Mahvolan hayatımYANITSevgili oğlum, bu gencecik yaşında neler yapmışsın sen, gerçekten hayatını mahvetmişsin. Hem de seni çocuğu için terk etmekten başka çaresi olmayan bir kadın, bir anne için. Bunu daha önce nasıl düşünemedin, evli barklı, çocuklu ve büyük ihtimalle senden oldukça büyük bir kadın nasıl olmuş da, senin bu kadar başını döndürebilmiş? Tamam yaşın gereği bir şey hissetmiş olabilirsin. Bir cinsel eğilim duyabilirsin. Ama ne ailen, ne çevren ne de kadının kocası seni bu olmayacak aşktan vazgeçirememiş. Senden hoşlanmış bile olsa, hem seni büyük bir tehlikeye atmış, hem de kendisini. Bu düşüncesizlik ve yanlış ilişkiye nasıl olmuş da kadının ailesi onay vermiş, anlamak mümkün değil. Sonuçta işte hayatını altüst etmiş ve yine kocasına dönmüş. Çocuğundan elbette uzak kalamamış. Sen hayal dünyasında yaşamışsın, onunla baş başa bir hayat düşünmüşsün. Nasıl geçineceğinizi, nasıl yaşayacağınızı geleceğinin nasıl bir uçurum olacağını düşünememişsin bile. Şimdi, artık acı çekmeyi bir kenara bırak, olmayacak bu aşkı bir rüya gibi kabul et ve kendine yeniden düzgün bir hayat kurmaya bak. Çocuk ise umarım yaşadıklarını unutur, kötü bir rüya gibi kabul eder. Aksi halde gerçekten psikolojisinde onarılmaz bir travma yaratmış da kişi bakire olmadığımı öğrenmemeliSevgili Güzin Abla, senden başka hiç kimseye soramayacağım bir konu bu. Ben sözlüyüm ama iki sene önce, 18 yaşındayken biriyle ilişkiye girdim... Sonra da ayrıldık. Şimdi ise sözlüm beni bakire sanıyor. Ben de bir operasyonla bekaretimi düzelttirmeyi düşünüyorum. Buna mecburum. Yoksa beni terk eder. Ancak merak ettim, ilişkiye girdiğimde eşim bu durumu anlar mı?* Rumuz Acil YANITKızım, anladığım kadarıyla bana bu operasyonu yaptırayım mı diye değil de bu operasyon anlaşılır mı endişesi ile yazmışsın... Oysa bu benim hiç hoşlanmadığım bir konu. Aslında kızlık zarı incecik bir şey. Gerdek gecesinden bir iki gün önce diktirilebiliyor. Eğer merak ettiğin buysa, evlendiğin kişi ilişki sırasında bunu ben buna karşıyım. Böyle bir yalanı hiç kimse hak etmiyor. Açık olup konuşsan, bu zamanda bu kadar katı olmaması için onu ikna etsen daha iyi değil mi? Sözlün bunu kaldıramayacak biri mi? Dünyadaki bütün insanlar, biri dışında aynı fikirde ve o tek kişi karşı fikirde olsa, o tek kişinin iktidarı ele geçirip tüm insanları susturma hakkı ne kadar yoksa, tüm insanların o tek kişiyi susturma hakkı da aynı derecede yoktur.. John Stuart Mill Paylaş Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Aşık olmak" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Aşık olmak ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir. Şiirlerin "Aşık olmak" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir. Aşık olmak ile ilgili " 125 " şiir aşağıdadır. Birkaç yıl önce, Nazım Hikmet’in hayatını araştırırken; edebiyat çevrelerinde çok söylenen ve bilinen bir aşkın kapısını aralamıştım... Bu Nazım Hikmet’in büyük aşklarından biri değildi...Nazım’ın dünyalar güzeli annesinin “satır aralarında küllenmiş, İstanbul’da bir adanın vapur iskelesinde şiire dökülmüş mahsun bir aşkının silüetiydi...”Nazım Hikmet’in güzeller güzeli annesine; ünlü şair ve Nazım’ın hocası Yahya Kemal aşık olmuştu... Yarım kalan bu trajik aşk; sonradan ünlü bir şarkı da olacak, çok ünlü bir şiirin yazılmasına vesile olmuştu...***Yazıldığı günden bu yana; “ölümü en iyi anlatan şiir“ olarak bilinen Sessiz Gemi şiiri, ölümü anlatan bir şiir değil; Nazım Hikmet’in annesine yazılmış bir aşk şiiriydi...Yahya Kemal şiiri; adadan vapurla İstanbul’a giden Celile Hikmet’e duyduğu büyük aşkın hüznünü resimlemek için yazmıştı... Celile Hanım’ın, İstanbul’a vapurla gidişi esnasında adada kalan Yahha Kemal’in duygu dünyasını yansıtıyordu Sessiz Gemi şiirindeki dizeler... Bu gerçeği, çok dolambaçlı yollardan yaptığım araştırmalar sonucu ortaya çıkarmıştım...Yazı Vatan’da yayınlandı... Büyük ilgi gördü... Sosyal medyada, etkin ve yoğun bir dolaşıma sahne oldu... Ne ki; yazıyı Nazım Hikmet’in annesiyle, büyük şair Yahya Kemal’in yaşadığı yarım kalmış bir aşkın anatomisinden kaleme almıştım... Bu gerçekti... Ama edebiyat tarihi açısından daha önemli gerçek araştırmalar sonucu ortaya çıkan şu gerçekti; Dillerden dile dolaşan Sessiz Gemi şiiri ve Sessiz Gemi şarkısı “Nazım Hikmet’in annesi Celile Hikmet’e yazılan“ bir şiirin adıydı...***Dün Nazım Hikmet’in 113. doğum yıldönmüydü... Bu gerçek hikayeyi, ünlü şairin doğum yıldönümünde “Annesine yazılan muhteşem aşk şiiri”yle yeniden anlatmak istedim... Annesinin kimliğinde ve yaşadıklarında Nazım Hikmet’i Sessiz Gemi’yle anmak birçok kişiye egzantrik gelebilir... Ne ki hayat, aşk ve edebiyat görebilenler için zaten egzantriktir...SESSİZ GEMİArtık demir almak günü gelmişse zamandanMeçhule giden bir gemi kalkar bu limandan...Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol...Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol...Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli...Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli...Biçare gönüller!.. Ne giden son gemidir bu...Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu...Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler...Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler...Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden...Birçok seneler geçti dönen yok seferinden...HOCAM OLARAK GİRDİĞİNİZ BU EVE BABAM OLARAK...’Olayı genç Nazım Hikmet de fark etmişti...Necip Fazıl’dan sonra bir gün Yahya Kemal’in siyah pardösüsünün cebine bir not bıraktı...Kâğıtta Yahya Kemal’e hitaben şöyle yazıyordu“Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz...”***Bu not üzerine ünlü şair, tedirgin oldu... Bir süre Celile Hanım’ın evine gelmedi... Genç Nazım’la karşılaşmaktan çekindi.***Celile Hanım ise Yahya Kemal yüzünden kocasından boşanmış, bütün İstanbul’un kulaktan kulağa dedikodusunu yaptığı bir aşka “evet” demişti...Artık evlenmek istiyordu...Yahya Kemal bir taraftan kadını deliler gibi kıskanıyor, diğer yandan bu eviliğe yanaşmıyordu...SESSİZ GEMİ’NİN YAZILIŞINA NEDEN OLAN OLAYYahya Kemal’in Nazım Hikkmet’in annesi Celile Hanım’a duyduğu aşkı anlatırken, aktardığı olay inanılmazdı...Şöyle aktarıyordu yaşadıklarını büyük şair “1916 yılından 1919 yılına kadar o kadına deli gibi aşık oldum... Bu kadın yazın adada otururdu... Ben de orada idim...Deli divane olmuştum...Sonbahar’da Nişantaşı’ndaki evini düzenlemek için İstanbul’a inerdi...1916 Sonbaharı’nda yine İstanbul’a iniyordu... Ben müthiş muzdariptim...***Artık vapur giderken iskeleden mendil sallamalar, ağlamalar...O gidinceye kadar Ada dopdolu idi...Gider gitmez benim için boşalıverirdi...Tam o günlerde Berlin Büyükelçisi Hakkı Paşa İstanbul’a dönecek lafı çıktı...***Hakkı Paşa, benimkinin uzaktan akrabası oluyordu ve İstanbul’a geldiğinde geceler düzenler, İstanbul’un bütün güzel kadınlarını çağırırdı... Benimki de oralara gidecek diye içim burkuluyordu...Hatta kendisine bu endişemi söylemiştim... Gitmeyeceğine yemin etmişti...***Bir gece Ada Oteli’nde otururken, yandaki iki kişinin Berlin Büyükelçisi bu gece davet veriyor... İstanbul’daki bütün güzel kadınlar davetli’ lafını ettiklerini duydum...Müthiş bir acıyla yerimden kalktım...İskeleye doğru gittim... Son vapur çoktan kalkmıştı...***Sert bir lodos esiyordu... Deniz karmakarışıktı, ancak ne olursa olsun, sandalla Maltepe’ye geçmeye karar verdim...Sandalcılara gittim, yanaşmıyorlardı...Çok para verince biri ikna oldu...Açıldık, bir süre sonra lodos büsbütün arttı... Denizde çalkalanıp duruyorduk... Sandalcı bana küfretmeye başlamıştı...***Ölmek üzereydik, ama ben sadece sevgilimin katıldığı geceyi düşünerek müthiş bir kıskançlık duyuyor ve bir an önce orada olmak istiyordum...Sırılsıklam Maltepe’ye gelebildik...Hemen bir kahvehaneye gidip, araba bulmaya çalıştım... Yoktu...Bunun üzerine Maltepe’den Bostancı’ya yürümeye karar verdim... Tren yoluna çıkarak koşmaya başladım... Maltepe-Bostancı arasının bu kadar uzun olduğunu o zamana kadar fark etmemiştim...”***“Kan ter içinde Bostancı’ya geldim...Vakit hayli geçti... Karakola gittim. Bana bir araba bulunuz hastam var’ dedim...Aradılar taradılar birini buldular..Yine bir sürü para verdim...Arabayla yola koyuldum...Kadıköy, oradan Üsküdar... Karşıya geçtim. Doğru Nişantaşı!.. Sevgilimin oturduğu apartmanın kapıcısı ahbabımdı. Penceresini vurarak onu uyandırdım. Benimki evde mi’ diye sordum? Adam halime bakıp şaşırdı Evde, bu akşam çıkmadı!’ dedi, Ne diyorsun diye bağırdım?’ Bütün katettiğim mesafe sanki başıma yıkılmıştı. Eve kaçta geldiğini araştırttım... Sözüne inanamıyordum. Çık bir bak! Evde mi?’ diye adamı zorladım... Adam çarnaçar çıktı. Bir münasebetle hizmetçisine sormuş uyuyor! demiş... Geldi haber verdi... Sanki dünyalar benim oldu...***Apartmanın karşısında bir arabacı meyhanesi vardı. Orada sabaha kadar içtim... Sabahleyin, doğru eve çıktım... Benim halim berbat. Toz toprak içinde olduğumu görünce şaşırdı ve hemen anladı... Sarmaşdolaş olduk...”KIRIK AŞK HİKAYESİ...Celile Hikmet resimleri ile olduğu kadar güzelliği ile de tüm İstanbul’un diline destan bir kadındı... İstanbul sosyetesinin en çok konuşulan kadınları arasındaydı...1900 yılında bu dillere destan güzellik, Osmanlı’nın meşhur valilerinden Nazım Paşa’nın oğlu Hikmet Bey ile evlendi. Türk şiirinin dünya çapındaki en önemli ismi Nazım Hikmet de bu beraberlikten doğacaktı... 1916’da Celile Hanımla eşi Hikmet Bey arasında şiddetli bir geçimsizlik başladı...O günlerde Yahya Kemal, Bahriye’de okuyan genç Nazım Hikmet’in şiir hocası olarak eve gelip gitmeye başlamıştı...Nazım Hikmet’in annesi Celile Hanım’la, Yahya Kemal arasında filizlenen aşk kısa bir süre sonra Celile Hanım’ın anlaşamadığı eşinden boşanmasıyla sonuçlandı...***Tutkuyla, ateşle, kıskançlıklarla dolu tarihin sayfalarının arasına gizlenen aşk başlıyordu... O aşkın aktörleri sadece Celile Hanım ve ünlü şair Yahya Kemal değildi...Nazım Hikmet, Necip Fazıl hatta Celile’nin yeğeni Oktay Rıfat’ın, yani Türk şiir dünyasının bütün ustalarının bir tarafından dahil oldukları bir aşktı o...***Heybeliada’da okuyan genç Bahriyeli Nazım, hafta sonları okuldan çıkar annesinin yanına gelirdi... Yahya Kemal o günlerde genç birer Bahriyeli olan Nazım Hikmet ve Necip Fazıl’ın bulunduğu öğrenci grubuna şiir dersleri verirdi... Yahya Kemal hafta sonları “Genç Nazım Hikmet’e Türkçe ile şiir dersleri” verirken, İstanbul’un en güzel kadınlarından Celile Hanım’la yakınlaştı...***Nazım’a verdiği derslerden arta kalan zamanlarda Celile Hanım ile Yahya Kemal sanat ve edebiyatla başlayan uzun sohbetlere başlamışlardı... Bir süre sonra bu ilişkinin kokusu Nazım’ın ve Necip Fazıl’ın öğrencisi olduğu Bahriye mektebinde duyuldu...***Dedikoduların ayyuka çıkması üzerine Yahya Kemal bir süre okula gelmedi... Geldiğinde karşısına öğrencisi Necip Fazıl çıkacaktı... Hocası Yahya Kemal’e şöyle dedi “Hocam, kibrit suyu içerek intihara kalkıştığınızı duyduk... Sınıfın bu durumdan duyduğu derin üzüntüyü size söylemek isterim...”***Hocasına yönelik bu alaycı, ironik, dalga geçen tutum bir Deniz Harp Okulu öğrencisi Bahriyeli için kabul edilmezdi. Necip Fazıl “Bu aşk ilişkisini alaycı bir şekilde ima eden” sözleri nedeniyle kodes’ adı verilen tahta dolabın içinde cezaya gönderildi okulda... Ne ki Fransızcayı ana dili gibi konuşan, piyano çalan, natürmort resimler yapan dünyalar güzeli, sanatçı Celile ile Yahya Kemal’in aşkı alevinden bir şey kaybetmedi...YARIM KALAN AŞKIN SİLÜETİ...Yahya Kemal deli gibi aşıktı, ama evlenmekten hayatı boyunca korkmuştu...Belki, böylesi bir kadına hiçbir zaman sahip olamayacağını bilmekten, belki o beraberlikte ters bir olaydan ürkmekten, belki de genç Nazım Hikmet’ten ve etraf ne der diye ürkmekten?..***O günlerde Celile Hanım, Yahya Kemal’e bir mektup yazdı, şöyle diyordu“Bugün Pazar belki gelirsin diye üç vapurunu pencerede bekledim...Gelmedin mahzun oldum...Verdiğin konferansa gelmedim, kalabalıktır memnun olmazsın diye, fakat hep aklım sende idi...Çok çok göreceğim geldi...Beni niye aramadın...Sana gücendim canımın içi, pek göreceğim geldi... Ben o günden beri yani Salı gününden beri evdeyim, dikiş dikiyorum... Evimiz için çalışıyorum...”***Celile Hanım’ın beklediği ve uğruna kocasından boşandığı o evlilik hiçbir zaman olmadı...Yahya Kemal hep kaçtı o evlilikten ve beraberlikten...NAZIM HİKMET’E YARDIM ETMEDİ...Uzun yıllar geçti bu olayın üzerinden...Nazım Hikmet büyük bir şair olmuştu...Sosyalistti... Dönemin iktidarı tarafından hapislerde süründürülüyordu...Celile artık yaşlanmıştı...***O güzelliğinden eser kalmamış üstüne üstlük kör olmuştu... Oğlunun hapislerden kurtulması için Galata Köprüsü’nde açlık grevine başlamıştı o görmeyen gözleriyle anne yüreği... Tuhaf bir rastlantı sonucu, Celile açlık grevi yaparken, Yahya Kemal Galata Köprüsü’nden geçti...***Büyük aşkını gördü...Ama yanına gitmedi...Bir zamanlar “Hocam olarak girdiğin eve babam olarak girmeni istemiyorum” diyen genç Nazım Hikmet’in kurtulması için kör gözlerle açlık grevi yapan Celile’ye destek imzasını vermedi... Hızla uzaklaştı oradan...***Öldüğünde evraklarının arasından içinde kurumuş iki yaprak bulunan bir zarf çıktı Yahya Kemal’in...Şöyle yazıyordu“Bu zarfın içindeki hatıra, 19 Ağustos 1930’da Sirkeci garında gece saat 10’da veda ettiğim aziz bir kadının göğsündeki çiçektendir... Koparıp verdiği bu iki yaprağı daima muhafaza edeceğim...”***Celile aşkın devam etmeyeceğini anladığı gece Paris’e giderken, Sirkeci Garı’nda vermişti Yahya Kemal’e göğsünde duran o iki yapraklı çiçeği... Aşk şiirleri; sevginin, duygunun ve düşüncelerin yoğun şekilde aktarıldığı manzum yazılardır. En güzel aşk şiirleri ile siz de sevgilinizi, eşinizi mutlu edebilir, ona kalbinizi açabilirsiniz. Aşk şiirleri kısa ve öz biçimde yoğun duygulu olabileceği gibi daha uzun aşk şiirleri de vardır. Bu şiirler ile tüm kalbinizi sevgilinize açabilir ve ona olan aşkınızı haykırabilirsiniz. Dikkatinizi Çekebilir; Sevgiliye Hediye Güzel aşk şiirleri, içerisinde derin anlamlar içerir. Özlemi, hasreti, acıları, mutlulukları bu tür şiirlerde bulabiliriz. Karacaoğlanlar, Aşık Veyseller, Fuzuliler, Yahya Kemaller, Cemal Safiler…vs edebiyatımızda yüzlerce şair aşklarını şiirler destansı bir havada dile getirmiştir. Sevgiliye aşk şiirleri ile siz de ona olan sevginizi gösterebilirsiniz. Aşkın tarifi zordur. Her şair de kendince aşkı tarif etmeye çalışmış, bu yüce duygu karşısındaki duygularını ve düşüncelerini aktarmaya çalışmıştır. Kimi aşk ile mutlu olmuş, kimi aşkın ıstırabını çekmiştir. Edebiyat dünyasındaki şiirlere baktığımızda acı veya tatlı çoğunlukla hep aşkı anlatmıştır. Aşkın tanımı, sanatçıların gözünde hep farklı olsa da anlamı hep aynıdır. Kavuşulsa da kavuşulmasa da yüce bir duygudur. Şairler de aşk şiirlerinde bu yüce duyguyu anlatmıştır. Kendi pencerelerinden aşkı anlatmıştır. Halk edebiyatı, Divan edebiyatı, Modern edebiyat şiirlerinde hep aşkı görürüz. Kimi şair aşkla vardığı mutluluğa değinmiştir, kimi şair dert yanmıştır. İşte en etkileyici aşk şiirleri… Senin adını çağırır kuşlar, Yıldızlar senin simanı yansıtır. Seninle başladı milat, asırlar… Geleceği bize çağırır. Dünyanın dönmesinin bir nedeni var, Sensin sebep evrenin varlığına! Senin için yağar yağmur, kar… Bir ömür verilir seninle bir anlığına… Gelmek yanına, hissetmek seni… Benim için rüyaların en güzeli. Varlığın bana armağan, yokluğun zulüm, Bulamam böylesine güzeli. Her anım sana varır, Her saniyem seninle çarpar. Bir neden bulsa aşkına dağlar, Onlar da nedensiz ayağa kalkar. Aşk, Tek hecedir. Anlamı ise nicedir. Eğer bulursan aşkı, Sonsuzluğa meşaledir. Aşk, Mecnun’u çöllere düşüren güç. Aşk, Aslı’nın yoluna düşüren güç. Bir çocuğun sesinde, Senin sedan yankılanır. Zamanın ötesinde, Varlığın sorgulanır. Sana aşk diyorlar, Tarifinse imkânsız. Peşinden gidiyorlar, Sorgusuz ve umarsız. Bana gitmek düşer, Bu aşkın ardından. Birer, üçer, beşer… Ömrümü yedim yarından. Çileyse bu zaten çile! Dedikler de inanmadım. İçine girdim bile bile, Daha önce yaşamadım. Aşk şiirleri, sevgilinizi etkileyebileceğiniz en iyi edebi eserlerdir. Şairlerin edebiyat tarihine damga vuran aşk şiirleri ile siz de sevgilinize duygularınızı açabilirsiniz. Bazen yüzlerce sözcüğün gerçekleştiremeyeceği anlatımı bir kıtalık kısa bir aşk şiiri yansıtabilir. Özel günlerde güzel bir hediyenin yanına sıkıştırılmış bir şiir ya da hediyeyle birlikte okunacak aşk şiiri kadınları mest eder. Sevginizi, duygunuzu ifade etmekte zorlandığınızda anlamlı aşk şiirleri en büyük yardımcınız olacaktır. Özel günlerde verdiğiniz hediyenin yanında bu anı aşk şiiriyle taçlandırmak o günü unutulmaz kılacaktır. Siz de aşk şiirleri ile sevgilinize güzel bir hediye verebilirsiniz. Aşk Şiirleri ile Romantizmin Doruklarına Çıkın! Romantik etkileyici aşk şiirleri her zaman kadınların hoşuna gitmiştir. Derin manalar ve romantizm içeren bu şiirler ile siz de sevgilinize olan tutkunuzu sergileyebilirsiniz. Aşk şiirlerinin içerisinde barındırdığı sözcükler, bu şiirleri okuyanlarda çeşitli duyguların çağrışmasına ve bir şekilde etkilenmelerine neden olur. İçerisinde aşk olan her şey kadınları etkilemiştir. Romantizm içeren aşk şiirleri ile ne kadar ince bir ruha sahip olduğunuzu gösterebilirsiniz. Sizi en iyi yansıtacak romantik şiir ile sevgilinizin kapılarını ardına kadar açabilirsiniz. Kadınların en sevdikleri duygunun romantizm olduğunu unutmamalıyız. Romantizmi güzel bir şiirle yaşatacak erkekler, kadınlar için her zaman vazgeçilmez olmuştur. Seninle bir ömrüm olsun, Seninle unutulmaz zamanlarım… Sana tutsak gönlüm olsun, Bedenimden çıksa anlarım. Her şeyde sen varsın, Baktığım her yönde sen… Kıyamet kopsun varsın, Cehennemim, cennetim sen… Bir demet mutluluğun, İçerisinde aşk yazıyor. Varlığının, yokluğunun… Değerini biliyorum. Bana kıymet gerekmiyor, Değer katan sensin bana. Aşka tarih gerekmiyor, En güzel tarif sensin bana. Her şeyin bir sonu olsa bile… Aşk, sonsuz olmalı. Ateşin etrafından dönen pervane gibi, Sonsuzluğa ulaşmalı… Aşkın denizinde değer nedir? Ben bir kum tanen olmaya razıyım. Sana bakan bu gözlerin, Her şeye kör olmasına hazırım. Duvarımda kırık saat, Her anında aşka vurur. Aldığım nefes yavaş yavaş… Hararetle seni solur. Adımımda sıyrılamaz, Düşüncelerim ufkundan, Bir gemi mi yanaşamaz? Limanına yorgunluktan. Romantik şiirler, içerisinde birçok duyguyu barındırır. Özlem, sevgi, kıskançlık, sahiplenme duyguları en güzel romantik şiirlerle yansıtılabilir. Sevgilinize romantik bir şiir okuyarak ona olan duygularınızı daha da iyi ifade edebilirsiniz. Şiirler, sözcüklerin bir araya geldiği en güçlü halidir. Bazen klasik konuşmaların dışında kaliteli aşk şiirleri ile hitap etmek, duyguları sunmak sevgili için daha etkileyici olacaktır. Unutulmaz aşk şiirleri ile sizler de sevgilinize hoş bir sürpriz yapabilirsiniz. Aşkı anlatan şiirlerin insan üzerinde bıraktığı duygular inanılmaz etkilidir. Sevgilinize olan hislerinizi bu güzel şiirlerle yansıtabilir, unutulmaz bir an yaşayabilirsiniz. Romantizm, aşkın en zarif halidir. Sevgilinin kendini değerli ve sahiplenmiş hissetmesinin yolu romantizmden geçer. Romantik anlar yaşamak isteyenlerse mutlaka aşk şiirlerine başvurmalıdır. Romantik aşk şiirleri, sizleri romantizmin doruklarına ulaştıracaktır. Aşk Şiirleri ile Duygusal Anlamlar… Duygusal aşk şiirleri, içerisinde bir miktar hasreti ve hüznü de barındırır. Özellikle kavuşamayan aşıkların şiirlerinde daha derin duygular ve acılara şahit olabiliriz. Aşk şiirleri, içerisinde çeşitli duyguları barındıran yoğun anlamla içeren eserlerdir. Sevgilinize olan duygularınızı etkileyici aşk şiirleri ile gösterebilirsiniz. Aşkın tarifi zordur, fakat şiirler aşkı en iyi anlatan eserlerdir. Duygu yoğunluğu içermesi, kelimelerin soyut anlamlar içerisinde yoğrulması, aşkı şiirlerini değerli hale getirir. Sevgiliye ara ara okunan aşk şiirleri ya da gönderilen aşk şiiri mesajları onun sizdeki değerinizi göstermesi açısından oldukça önemlidir. Önemli gün ve gecelerde maşuk her zaman aşığından anlamlı kelimeler bekler. Özel günler için aşk şiirleri ile siz de sevgilinize unutulmaz mesajlar bırakabilir, her zaman hatıralarında canlandıracağı bir anı yaratabilirsiniz. Aşkınızı sevgilinize göstermek istiyorsanız aşk şiirleri ile ona olan duygularınızı daha iyi açabilirsiniz. Gelebilseydim eğer… Aşkı tarif edemezdim sana. Gülebilseydim eğer… Gözlerimden yaş akardı. Kaçabilseydim eğer… Yerimden kıpırdayamazdım. Konuşabilseydim eğer… Tek kelime etmeden susardım. Dünyayı bana verselerdi eğer… Ben aşkına kapılırdım. Neden her gün sana doğar? Neden ay bile senin için asılır tavana? Neden nefesim seni solur? Neden gözlerim seni arar? Neden aşkın beni sarar? Varlığın yokluğunda, Anlığım zamanında, Nefesim soluğunda, Aşkım mezarında. Her gelen seni soruyor, Nereye gitti diye… Herkes seni arıyor, Bilmezler ki kalbimdesin. Üşüdüm… Senin sevgin ısıttı beni. Özledim…. Hayalin diriltti beni. Sustum… Adın söyletti beni. Ağladım… Aşkın mutlu etti beni. Aşk, içerisinde acıları da mutlulukları da barındırır. Kavuşamamak, bir araya gelememek gibi nedenler aşk duygusunu daha da perçinleyecektir. Şairler de her iki çelişkiyi şiirlerinde işlemiştir. Kavuşulan sevgiliyle birlikte yaşanılan mutluluğun anlatıldığı şiirlerin yanında, ayrılık acısıyla yazılan birçok şiir de edebiyat dünyamızdaki yerini almıştır. Şiirlerin barındırdığı manalarda bizler de kendimizden bir parça bulabiliriz. Şiirlerin sunduğu durumlar, anlatımlar ile kendi aşkımızın ifadesini ortaya koyabiliriz. En İyi Aşk Şiirleri ile Haykırın! En iyi aşk şiirleri ile siz de sevgilinize, eşinize beslediğiniz yoğun duyguları aktarabilirsiniz. Aşkın, özlemin en anlamlı sözlerle dizimi bu şiirlerde yer alır. Aşkın insanda oluşturduğu hoş duygular, hisler şiir ile vücut bulur. Aşk şiirleri sundukları bu yüce anlamlarla sevgilimizi mutlu edebileceğimiz edebi eserlerdir. En güzel aşk şiirleri ile sizler de sevgilinize olan derin aşkınızı gösterebilirsiniz. Neden böyle bakıyorum? Gözlerinin esiriyim. Yüreğimde yakıyorum, Aşkımızın aleviyim. Senden ötesi yalan… Senden ötesi boş bana! Adını çağırdıkça… Aşkı taşı, koş bana! En değerli varlığım, En büyük hazinem… Ruhum, varlığım, sultanım… Seni çok seviyorum. Zor günümde yoldaşım, En özelime sırdaşım, Can yoldaşım, arkadaşım… Seni çok seviyorum. Ne, nedir bilmem de… Aşk sensin! Sen yoksan durmam da… Aşk sensin! Kimselere sormam da… Aşk sensin! Kapısından girmem de… Aşk sensin! Aşkın insanda yarattığı derin hisler, şiirler ile vücut bulur. Güzel bir gecede, özel bir anda, unutulmaz bir günde bu şiirler ile sevgilinize sürpriz yapabilirsiniz. Aşkınızı sihirli sözcükler ile gösterebileceğiniz bu şiirleri, güzel bir sevgiliye hediye paketinin yanında iliştirerek verebilir ya da hediyenizi sunarken okuyabilirsiniz. Unutulmaz anları sevgilinize de yaşatmak ve ona olan derin sevginizi göstermek için aşk şiirleri oldukça etkili enstrümanlardır. Aşkınızı anlamlı mesajlarla aktarmak isterseniz bu şiirler en büyük yardımcınız olacaktır. Sevgilinize olan tutkunuzu, bağlılığınızı ve sevginizi bu güzel şiirler ile gösterebilirsiniz. En güzel aşk şiirleri ile sevginizi ortaya koyun! Aşkı Anlatan Şiirler… Aşkı tarif etmek zordur. Şairler, kendi muhayyilelerinde canlandırdıkları aşkı kelimelerle şekillendirmişlerdir. Aşk ile ilgili şiirler, edebiyatımızda da oldukça önemli bir yer kaplar. Aşk şiirleri sözleri ile hem aşkın doruklarına çıkın hem de derin anlamları içerisinde kaybolun. Türk ve Dünya edebiyatına damga vurmuş şairlerin hepsi kendi dünyalarında aşkı tarif etmeye, anlatmaya çalışmışlardır. ’Aşk nedir?’’ sorusunun cevabını birçok şair kendi kelime dünyalarında aktarmak için çabalamıştır. Sizler de aşkı anlatan şiirler ile bu tarifi sevgilinize sunabilirsiniz. Aşk, hüzün de getirebilir, Mutluluk da… Aşk güldürebilir, Ağlatır da… Aşk susturabilir, Şarkı da söyletir… Aşk insana her şeyi yaptırır. Aşk ile koşarsan, Düşmeyi hiç düşünme! Aşk ile ağlarsan, Gülmeyi hiç düşünme! Aşk ile konuşursan, Susmayı hiç düşünme! Aşk ile uyursan, Uyanmayı düşünme! Bana aşkı sordular! Ben de seni anlattım. ’Neden o?’’ diye sordular, Anlattıkça ağlattım. Kedere talip misin? ’Aşka düş’’ deyiverdim. Sonu nereye çıkar? Bilinmezlikmiş bilemedim. Sen varsan gerçekte… Senden öte her şey yalan! Aslında tek bir hece… ’Aşk’’tır bunları bana söyleten. Aşkı tarih için çabalayan şairler; onu bazen Mecnun’a, bazen Kerem’e, bazen de ateşin etrafında dönerek en son kendini ateşin içine bırakan pervane böceğine benzetmişlerdir. Divan şairleri, Halk edebiyatı üstatları, modern şiirin ustaları… Hepsi aşkı farklı sözcüklerle ele alsalar da vardıkları yer aynıdır. Karacaoğlan, Tevfik Fikret, Yavuz Bülent Bakiler, Baki…vs hepsi aşk için bir şeyler söylemişlerdir. Aşkın tarifi çabası içerisinde ortaya çıkan aşk şiirleri de unutulmaz eserler olarak edebiyatımızdaki yerini almıştır. Unutulmaz aşk şiirleri ile siz de sevgilinize hitap edebilir, ona beslediğiniz derin duyguları gösterebilirsiniz. Aşkın tarifi için uğraşan şairlerin unutulmaz eserleriyle sevgilinize olan aşkınızın tarifini ortaya koyabilirsiniz. Sevgiliye Hangi Şiirler Okunur? ’Aşkıma şiir arıyorum.’’ diyenlerdenseniz duygu ve düşüncelerinizi yansıtan birçok alternatif eserden dilediğinizi seçebilirsiniz. Sizi en iyi anlatan, duygularınızı en iyi tasvir eden aşk şiiri ile siz de sevgilinize açılın. Aşkın farklı yüzleri, şairler tarafından da farklı şekillerde ele alınmıştır. Mutluluğu, hasreti, acısı ve daha birçok duygusuyla aşk kavramı şairlerin vazgeçilmez şiir konusu olmuştur. Aşk şiirleri ile siz de duygu ve düşüncelerinizi ortaya koyabilirsiniz. Dünümde sen vardın, Yarınımda sen… Aldığım her nefeste sen varsın, Soluğum kesilse sen… Baktığım her yerde sen varsın, Kör olsam yine sen… Her cümlemde sen varsın, Sussam yine sen… Güzel bir rüya gördüm, İçinde aşkı buldum. Seninle sevda yoğurdum, Harcımıza sevgi koydum. Her yol sana çıksa… Her sözcük seni anlatsa… Burnum seni solusa, Kulağım seni duysa… Gözlerim seni görse, Zihnim senle meşgul olsa… Her şey senden ibaret olsa… Gelirim dersen.. Ben koşarım. Konuşurum dersen… Ben haykırırım. Çünkü sen… Sen aşksın. Seni düşünmek ile başladı her şey ve Seni hissetmekle güzelleşti dünyam… Aşk; edebiyatın her dalı için vazgeçilmez temadır. Şiir, roman, tiyatro, hikaye…vs hangi edebi türe bakarsanız bakın mutlaka içerisinde aşkı bulursunuz. Divan edebiyatı, Tanzimat edebiyatı, Servetifünun, Fecriati, Milli edebiyat, Cumhuriyet edebiyatı…vs dönem özellikleri fark etmeden her edebi dönem içerisinde şairler mutlaka aşka değinmişlerdir. Aşkın onların benliğinde bıraktığı izleri şiirlerinde süslü sözcüklerle ya da yalın bir dille işlemişlerdir. Aşk şiirleri, edebiyatımızın vazgeçilmez eserleri olmuştur. Sizler de sevgilinize aşk şiirleri ile duygularınızı gösterebilirsiniz. En etkileyici aşk şiirleri ile içinizde barınan derin duyguları ifade edebilirsiniz. Aşk şiirleri; içerisinde özlemi, hasreti, umudu, sevgiyi, sahiplenmeyi barındırır. Şairler, kendi dünyalarında aşkı nasıl gördüklerini, nasıl hissettiklerini bu şiirler ile işlemişlerdir. Duygularının ifadelerini ise soyut manalarla oluşturmuşlar ve o unutulmaz aşk şiirleri ortaya çıkarmışlardır. Aşk şiirleri, sevgilinin ruhuna, kalbine açılan kapıların kilididir. Aşk şiirleri ile aşkın anahtarına sahip olduğumuzu düşünebiliriz. Bu şiirler, sevgilimize olan derin duygularımızı aktarmamızda en büyük yardımcımızdır. Aşk şiirleri ile içimizde beslediğimiz duyguları en güzel şekilde sevgilimize ifade edebiliriz. Sevgilinize güzel bir sürpriz mi yapmak istiyorsunuz? Doğum günü, yılbaşı, evlilik yıldönümü, sevgililer günü gibi özel gün ve gecelerde sevgiliye hediye armağan edecekseniz, hediyenizin yanına güzel bir aşk şiiri de sıkıştırabilirsiniz. Sevgilinize unutulmaz bir sürpriz yapmak ve özel bir gün yaşatmak istiyorsanız bu güzel şiirler ile onu mutlu edebilir, ömrünüz boyunca unutamayacağınız anlar yaşayabilirsiniz. Sevgilinize olan yoğun duygularınızın en güzel kelimelerini aşk şiirleri ile bulmanız mümkün.

evli kadına aşık olmak şiir